Saad Bin Muaz Peygamber Efendimizin övgüsüne mazhar olmuş değerli bir sahabedir. Peygamber efendimiz (sav) sahabeler için “Onlar gökteki yıldızlar gibidir hangisini takip etseniz yolunuzu şaşırmazsınız.” demiştir.
Hz. Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz Saad Bin Muaz için “onun ölümünden ötürü Rahman’ın arşı titredi.” buyurmuştur.
Günümüzde bazı kaynaklarda sahabeleri kötüleyen yazılar yazılmaktadır. Bunları şiddetle kınıyoruz. Çünkü Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem asla yalan söylemez ve asla yanlış bir beyanda bulunmaz sahabeler için söylediği hadisler bizim yolumuzu aydınlatır. Onun için sahabeler için kötü demek çok ayıplanacak bir harekettir.
Saad bin Muaz (ra), Evs kabilesinin reisiydi ve Mus’ab bin Umeyr (ra) vesilesiyle imana gelimiş akabinde bütün Evs kabilesi hidayete gelmişti.
Saad Bin Muaz ve Tarihe Geçen Sözler
Hz. Muaz (ra) sahabenin ileri gelenleri arasındaydı. Bedir Savaşı öncesiydi ve istişare ediliyordu. Söz alan Hz. Muaz dedi ki ” Ey Allah’ın elçisi! Bizler sana iman ettik ve seni tasdik ettik. Bizlere tebliğ ettiğin, getirdiğin her şeyin hak olduğuna şehadet ettik. Seni dinleyip kesin itaat ettik, vaatlerde bulunduk. Sen nasıl istersen öyle yap. Bizler her daim seninle beraberiz.
Seni hak din ile gönderen Allah’a yemin ederim ki, sen bize şu denizi gösterip dalarsan, biz de peşinden dalarız! Bizden hiç birisi geri kalmaz. Bizler düşmanla karşı karşıya gelmekten hiç çekinmeyiz, savaşmaktan da geri kalmayız. Allah’ın bereketiyle yürüt bizi.
Hendek Savaşı bittikten sonra evine gelen Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem yorgun ve aç durumda dinlenecekken Cebrail Aleyhisselam peygamber efendimize Yahudilerin ihanetini hatırlatıyor ve efendimize gereğini yapmasını söylüyor.
Efendimizle beni kurayza Yahudileri üzerine yürümek için tekrar sahabeleri haber yolluyor. Kalelerine sığınan Yahudiler bize ne yapabilirsiniz? diyorlar ve kalelilerin sağlamlığına güveniyorlar. Efendimizi öldürmek için üzerinden muazzam bir taş yolluyorlar Allah seni insanlara karşı koruyacak habibim ayeti kerimesi yüzü suyu hürmetine taş Efendimiz yerine başka bir sahabenin üzerine geliyor. Sahabe Orada şehit oluyor.
Yahudilerin en zayıf yanı mala olan düşkünlükleridir. Onların paraya ve mala olan düşkünlükleri her dönem görülmüştür. Bu dönemde Medine’nin en büyük bahçeleri Yahudilerin elindeydi. Efendimiz ağaç kesilmesine karşı olmasına rağmen sahabeleri ağaçları kesmelerini emretti. Malı canı giden Yahudiler anlaşmak istediklerini bildirdi.
Saad Bin Muaz’ın Hakem Olması
Yahudiler Eskiden kendilerinden sermaye alarak Medine’nin en zenginlerinden olan Saad Bin Muaz’ın kendilerine lehlerine karar verir diye hakem seçmek istediler. Saad Bin Muaz ise öncesibde bir müsrik tarafından bileğinden okla vurulmuş ve ok atardamarına isabet ettiğinden dolayı kanı oluk oluk akıyordu.
Saad Bin Muaz Ya Resulallah daha gencim, güçlüyüm, kuvvetliyim ama bu kandan dolayı öleceğim. İslama daha fazla hizmet etmek istiyorum diyor. Efendimiz Sad Bin Muaz’ın yarasına tükürüğünü sürerek tedavini ediyor.
Merak edilen konu Saad Bin Muaz zengin olmasına sebep olan Yahudileri mi kayıracak yoksa İslama mı hizmet edecek? meselesi hakemlikte acaba kimi tutacak? İyileşen Saad Bin Muaz ilk başta Efendimiz varken hakem olmayı kabul etmek istemedi. Çünkü insanların en Adaletlisi hiç yalan söylemeyen ve en dürüstü Peygamber efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem’di. O varken hakem olmaya yanaşmadı.
Saad Bin Muaz Medine sözleşmesi’ni ihlal edilmiş olmasından dolayı eli silah tutan tüm Yahudilerin kellesini alınmasına karar verilmiş, kadınların ve çocukların Hayber’e Sürgününe karar vermişti. Hakem olarak kararını uygulandığını kontrol eden Muaz son kellenin de alınmasından sonra yaranın tekrar açılması ile gece vefat etti.
Cenazesini 70.000 Melek Taşıdı
Saad Bin Muaz’ın cenazesini taşıyanlar içinde bazı münafıklar da vardı. Beni Kureyza Yahudileri hakkında verdiği hükümden dolayı, onun değersiz birisi olduğunu ima etmek maksadıyla Muaz cenazesi çok hafif dediler. Peygamber efendimiz (sav) bunu işitince dedi ki “Saad Bin Muaz’ın cenazesini 70.000 melekler taşıyor ondan hafiftir”
Saad bin Muaz gece vefat etti. Meleklerin en değerlisi Cebrail Aleyhisselam peygamber efendimize gelip “Bu gece vefat eden kimdir ki onun için göklerin kapıları açılmış ve Rahman’ın arşı titremiştir.”diye sordu. Peygamber Efendimiz Saad Bin Muaz’ın yanına gidip vefat ettiğini gördü. Böyle değerli bir sahabeye atılan iftiraları kınıyoruz.
Saad Bin Muaz vefat ettiğinde annesinin üzüntüsünü gidermek için Peygamber Efendimiz şöyle haykırdı.” Oğlun Allah’ın kendisine tebessüm buyurduğu ilk kişi ve arşın kendisi için titrediği kimsedir.” artık gözyaşlarının durması ve üzüntünün gitmesi gerekmez mi?” dedi.
Saad Bin Muaz defnetmek için sahabeler bir çukur kazdılar. Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz sahabelere seslendi.” Bu Yahudi kabri Müslüman kabri böyle olmaz. Müslüman kabrinin en dipte kıble tarafı oyulur. Onlarla lahit derler adam sağına yatırılır. Yüzü kıbleye getirilir, arkası da kerpiçle kapatılır. İslam’da usul budur.”
Ebu Said el Hudri dedesinin şöyle dediğini anlatıyor. Saad bin Muaz (r.a.) hazretlerinin kabrini kazanlardan birisi de bendim. Biz kazdıkça etrafa kabirden misk kokusu yayılıyordu. Şurahbil bin Hasene de şöyle diyor. Sa’d bin Muaz’ın kabrinden birisi bir avuç toprak almış ve onu evine götürünce o toprak misk gibi kokmuştu.
Cenazesi kabre indirilirken Peygamberimiz (sav ) kabri başında oturdu, mübarek gözleri yaşardı ve çok üzüldü.
Saad Bin Muaz İslam’a son hizmetini böyle yapmış oldu. Kabri Medine’dedir. Medine’ye gidenler onu muhakkak ziyaret etmelidir. Peygamber efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellemin o kadar övgüsüne mazhar olmuş bu değerli sahabeye Allah’tan rahmet diliyoruz.