Hz Musa bir gün ailesiyle birlikte Tuva Vadisine yakın bir yerde ilerliyordu. O sıralarda Hz. Musa dağın zirvesinde bir ateş gördü ve ailesine ‘siz burada bekleyin ben bir bakayım, belki de orada bize yol gösterecek birini bulurum’ dedi. Hz. Musa dağın zirvesine çıkınca ise Yaratıcı olan Allah onunla konuşmaya başladı.
Allah, Musa’ya Peygamber seçildiğinin müjdesini verdi ve Hz. Musa’ya firavuna gidip onu uyarmasını söyledi. Ayrıca Allah, Hz. Musa’ya kıyamet gününden bahsetti ve onu anması için namaz kılması gerektiğini söyledi.
Firavun azmış bir şekilde kendini Tanrı ilan etmişti ve kendisine tapmayanları da öldürüyordu. Bunun üzerine Hz. Musa, Allah’a ‘fazla konuşkan biri olmadığını’ söyleyerek ailesinden birinin ona yardım olarak atanmasını istedi. Allah da ‘istediğin sana verildi ey Musa’ dedi. Sonrada Musa’nın asasını yere atmasını istedi. Hz. Musa asayı yere atınca o gerçek bir yılana dönüştü. Bunun üzerine Allah ‘tut onu korkma biz onu eski haline döndüreceğiz’ dedi. Hz. Musa yılana dokununca yılan tekrar asaya dönüştü.
Bu olaydan sonra Hz. Musa kardeşi Harun ile birlikte Firavun krala giderek Allah’a iman etmelerini istedi. Ve bir mucize göstermek için Hz. Musa asasını aynı şekilde yere attı ve asa tekrardan bir yılana dönüştü. Firavunda bu olayı bir sihir olarak yorumlayınca Hz. Musa; yazıklar olsun size Allah’a aykırı konuşmayın dedi.
Firavun bir bayram günü Hz. Musa’yı 2 adet sihirbazın karşısına çıkardı ve onların sihir yapmasını istedi. Bunun üzerine sihirbazlar ‘önce sen mi atarsın yoksa biz mi atalım ey Musa’ dediler. Hz. Musa ise ‘hayır önce siz atın’ dedi. Böylelikle sihirbazlar asalarını yere atınca onlar cansız birer oyuncak yılana dönüştü.
Allah bunun üzerine Hz. Musa’ya ‘şüphesiz onların yaptıkları bir sihirbaz hilesinden başka bir şey değildir’ dedi ve Hz. Musa’ya asasını yere atmasını söyledi. Hz. Musa’da asasını yere atınca tekrar bir yılana dönüştü ve sihirbazların oyuncak yılanlarını tuttu. Böylelikle sihirbazlar, ‘Musa ve Harun’un Rabbine iman ettik’ dediler. Firavun ise ‘benden izinsiz iman edemezsiniz, sizi idam ettireceğim’ deyinde sihirbazlar ‘bize inen açıkça uyarıya karşı seni dinlemeyeceğiz’ dediler.
Daha sonra Hz Musa ve tüm İsrail oğulları Firavundan kaçmak için yola çıktı ancak onlar kaçarlarken karşılarına Kızıldeniz çıktı. Allah ise Hz. Musa’ya asasını denize vurmasını vahiy edince Hz. Musa aynı şekilde asasını denize vurdu ve böylelikle Kızıldeniz ortadan ikiye ayrıldı. Bunun üzerine Hz. Musa ve tüm İsrail oğulları Kızıldeniz’den geçmeyi başardılar. Ancak onlar kaçarken Firavun ve ordusu da Kızıldeniz’i geçmek istedi ve onlar geçerken deniz eski haline döndü. Böylelikle Firavun ve ordusu helak olmuş oldu.
Hazreti Musa ve kavmi Mısırdan çıktıktan sonra Suudi Arabistan da ki Sina dağına geldiler ve burada Hz. Musa, Allah ile konuştu. Hz. Musa, ‘Rabbim bana kendini göster ki sana bakayım’ dedi. Allah da bunun üzerine ‘ Sen beni bu dünyada asla göremezsin, ancak dağa bak’ dedi. Ve bunun üzerine Allah göründü ve dağı darmadağın etti ve bu sırada Hz. Musa’da bayıldı. Ayıldığında ise Allah ona içinde 10 emir bulunan tabletleri verdi.
Rivayetlere göre ise Hz. Musa’da bu emirleri Ahit sandığının içine koydu. Ancak günümüzde Ahit sandığının nerede olduğu bilinmiyor olup kıyamete yakın bir zamanda ortaya çıkacağı biliniyor.