Hazreti Ebubekir (r.a) Hz Muhammed (s.a.v) İslam’ı tebliğe başlamasından sonra ilk Müslüman olan erkek sahabedir. Sıddık lakabıyla tanınan en büyük sahabedir.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de hicret sırasında Hazreti Ebubekir Resulullah’ın (sav) yanında olmasından dolayı mağarada bulunan iki kişiden biri diye Tevbe suresinde ondan bahsedilmektedir.
Hazreti Ebubekir İslam’dan önce dürüst, saygın, karakterli, putlara tapmayan ve evinde put bulundurmayan Hanif bir tacirdi. Ölümüne kadar Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Sellem’in yanından hiç ayrılmamıştır.
Bütün servetini ve kazancını İslam için harcamış, kendisi sade ve sıradan bir vatandaş gibi yaşamıştır. Hz Ebubekir Arap Yarımadası’nda saygılı, bilgili, hoşgörülü, iffetli davranışları ile şöhret bulmuştur.
İçki içmek cahiliye döneminde çok yaygın bir adet olmasına rağmen, o hiç içki içmemiştir. O dönemde Mekke’de ileri gelenlerinden olup Arapların Ahbar ve nesep ilimlerinde meşhur olup adını duyurmuştu.
Hz Ebubekir kumaş ve elbise ticareti ile uğraşırdı. Çok zengin ve büyük bir tüccardı. O öyle bir yüce gönüllü idi ki bütün servetini İslam uğrunda harcadı.
Sahabelerin ileri gelenlerinden olan Osman bin Affan, Zübeyir bin Avvam, Abdurrahman Bin Avf, Saad Bin Ebi Vakkas, Talha Bin Ubeydullah gibi sahabeler Hazreti Ebubekir vesilesiyle Müslüman olmuşlardır.
İslam dininin güçlenmesinde çok büyük emeği vardır. Çünkü o İslam’ı yaşamış ve Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e her zaman yardımcı olmuştur. Onun için ona Araplar Resulullah’ın veziri demişlerdir.
Hazreti Ebubekir (r.a) Müslüman Oluşu
İlk vahyi alan Hz Peygamber (sav) Hira Dağından indikten sonra Hazreti Ebubekir (r.a.) karşı karşıya gelince ona ben Allah’ın elçisiyim onun peygamberiyim demiştir. Alak suresinden yaratan Rabb’inin adıyla Oku ayeti ile başlayan ayeti bildirdiğine, Hz Ebubekir ona “Allah’ın birliğine ve senin Allah’ın Resulü olduğuna iman ettim” demiştir.
Hz Muhammed Sallallahu Aleyhi Sellem’in en yakın arkadaşı olan ve Rasulullah’ın hiç yalan söylemediğini, insanları kırmadığını ve her zaman Hakkı gözettiğine şahit olan Hazreti Ebubekir tereddütsüz iman etmiştir.
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur. “Bütün insanların imanı bir kefeye Hz Ebu Bekir’in imanını bir kefeye konsa onun imanı ağır basardı.”
Hayır işlerinde en başta olan, İslam’a adanmış bir ömrü yaşayan en büyük sahabiydi. Mekke döneminde güçlü kabilelere mensup kişileri İslam’a kazandırmak için var gücü ile çalışmıştır. Bunun yanında güçsüzleri, köleleri, fakirleri kollayıp gözetmiş, her zaman fakir fukaranın yanında olmuştur.
Tereddütsüz Teslimiyet
Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem bir gece Mekke’den Kudüs’e oradan Sidretül-Müntehâ ya gittiği İsra ve Miraç hadisesini duyan Müşrikler Hazreti Ebubekir’e gelip böyle şey olur mu? dediklerinde, Hz Ebubekir onlara “vallahi Resulullah ne dediyse doğrudur” diye cevap vermiştir.
Bu olaydan sonra Hz Ebubekir’e asla yalan söylemeyen, özü sözü doğru, ihlaslı ve itikadında şüphe olmayan anlamında gelen “Sıddık” lakabı verilmiştir. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in tabiriyle O ne iyi arkadaştı. diye Rabbimizin Nisa suresinde methettiği en büyük sahabe odur.
Rasulullah İle Hicreti
Peygamber efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraber Mekke’den Medine’ye yola çıkan Hz Ebubekir, Efendimiz ile beraber mağaraya girdiler.
Bu sırada Müşrikler her yerde onları arıyorlardı. Her tarafa adamlarını gönderdiler ve onları aramaya başladılar. Müşrikler Ebu Cehil ile beraber kızının evini aradılar. Kızı Esma onların nerede olduğunu söylemedi. Ona eziyet ettiler, hakaret ettiler ve onu dövdüler.
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa’nın (sav) ve Hz Ebubekir’in izlerini takip ederek peşine düştüler. Mekkeli müşrikler Sevr Mağarası’na kadar geldiler.
Mağaranın önünde bir güvercin yuvasında oturuyordu. Bir örümcekten mağaranın ağzına hemen ağ örmüştü. İçeriye bu ağın bozulmadan kimsenin girmesi imkansızdı.
Hazreti Ebubekir bu olayı şöyle anlatıyor. Resulullah ile beraber mağaradayken başımı kaldırıp baktım o anda kureyş casusların ayaklarını gördüm. Bunun üzerine “Ya Resulullah bunlardan birkaçı gözünü aşağı eyse de baksa muhakkak bizi görür” dedim.
Rasulullah bana sus ya Ebubekir iki yoldaş ki Allah onların üçüncüsü olandır endişe edilir mi? Üzülme Allah bizimle beraberdir” dedi. Ve Rabb’imizin izniyle Müşrikler onları göremedi ve oradan uzaklaştılar.
Daha sonra Resulullah ile beraber yola devam eden Hz Ebubekir Medine’ye ulaştı. Hz Ebubekir Medine’de humma hastalığına tutuldu. Hastalık ilerledi ve yatağa düştü.
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem Allah’ım Mekke’yi bize sevgili kıldığın gibi Medine’yi de bize sevgili kıl, hummayı bizden uzaklaştır. Diye dua etti ve hasta olan Hz Ebubekir ve diğer sahabeler hemen iyileştiler.
Bu arada Hz Ayşe ve Hz Muhammed Salllahu Aleyhi Sellem’in düğünleri yapıldı. Mescidi Nebi inşa edildi. Masraflarının bir kısmını Hz Ebubekir karşıladı. Medine’de kardeşlik teşhis edildiğinde Hazreti Ebubekir’in kardeşliği Harise Bin Zeyd oldu.
Halifeliği
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellemin vefatından sonra İlk halife olarak Hz Ebubekir seçilmiştir.
Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisi imamlık yapmadığı zamanlar Hz Ebubekir’e imamlık vazifesini verirdi.
Hz Ömer de ona Ey Ebubekir Müslümanlara sen Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in emriyle namaz kıldırdın. Sen onun halifesi sin biz sana biat ediyoruz. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Selleme hepimizden daha sevgili olan sana biat ediyoruz demiştir.
Hazreti Ebubekir de “Ben sizin en hayırlınız değilim. Lakin başınıza geçtim. Görevimi hakkı ile yaparsam bana yardım ediniz. Eğer yanılırsam doğru yolu gösteriniz. Ben Allah ve Resulüne itaat ettiğim sürece Siz de bana itaat ediniz. Ben İsyan edersem itaatiniz gerekmez.”
Devlet işlerinde Kur’an ve Sünnet yolundan hiç ayrılmadı ve şöyle dedi.” Resulullah ne yaptıysa ben de onu yapmaktan geri durmam”.
Onun kişiliğini anlamak için hayatımdaki şu hadiseye bakmak yeterlidir. Resulullah’ın Hz. Ebubekir’e övgülerini işiten bir sahabe Hz. Ebubekir’i takip et etti.
Namazdan sonra bir köşede duasında içinden şöyle dediğini işitti. “Allah’ım benim vücudumu cehennemde o kadar büyüt ki ümmeti muhammede yer kalmasın.” Evet onun imanı bu denli büyük idi ve en büyük sahabe idi o gerçekten Rasulullah’ın halifesi idi.
Allah Hazreti Ebubekir ve mübarek sahabelerden razı olsun ki onların gayretleriyle İslam dini bu zamana kadar gelmiştir.
“Hazreti Ebubekir Kısaca Kimdir?” üzerine bir yorum