Şükür duası yaratan ve malikimiz olan yüce Allah (c.c)’ın bize ihsan ettiği sağlık, sıhhat, afiyet ve her türlü nimet için yapılan bir dua bir ibadet olup diminizin en büyük hakikatlerinden biridir.
Şükür duası herkesin bilmesi gereken bir husus olup bu konuda Kur’an-ı Kerim’de sıkça bilgi verilmiştir. Her çeşit nimet için bir şükür gerekir ki nimetler maddi olduğu gibi manevide olabilir. Sevinmek, akıl, huzur gibi.
Bize ihsan edilen nimetlere çeşitli şekillerde şükür edebiliriz. Nimeti vereni bilip takdir etmek kalp ile şükür, Allah’ın emir ve yasaklarına uygun bir yaşam sürdürmek beden ile şükür, O’nu çokça anarak verdiği nimetler karşılığında dua etmek ise dil ile şükürdür.
Şükür Duası sabah ve akşam 2 defa okunursa o gün için en azından Allah(c.c)’a şükür edilmiş olunur. Abdestli olarak okunması daha kıymetlidir. Ancak zorunlu değildir. Sabah okunan dua ile akşam okunan dua ayrı ayrıdır.
Şükür Duası
Sabah için; ”Allahümme ma eshaba bi min nimetin ev bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, la şerike leke, fe lekel hamdü ve lekaşşükür” Amin.
Gece için; ”Allahümme ma emsa bi min nimetin ev bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, la şerike leke, fe lekel hamdü ve lekaşşükür” Amin
Şükür Duasının Anlamı
Ya Rabbi, bana ve diğer yarattıklarına verdiğin maddi ve manevi nimetlerin sabah ve akşama dek bizim yanımızda kalması yalnızca sendendir. Senin ortağın yoktur, sana hamd ve şükrediyoruz.
Nimet İçin Şükür Duası
”Rabbi evzi’ni en eşküra ni’meteke’llti en’amte Aleyna ve ala validyye vea’mel salihin terdahü ve edhılni bi rahmetike fi iba dike’s-salihin” Amin.
Meali; Ya Rabbi! Bana, anneme ve babama ihsan ettiğin nimetine şükretmemi ve razı olacağın ameller yapmamı nasip eyle, rahmetinle beni Salih kulların arasına kat. Amin.
Şükür Hakkında Hadisler
-Peygamber Efendimiz (s.a.v) şükretme maksadıyla gece namaz kılardı (Buhari, 48,2)
Sevineceği bir haber aldığında hemen şükür secdesine kapandırdı (Ebu Davud, Cihad, 152)
-İbn Mace, Beyhakî ve Taberanî’nin Abdullah b. Ömer’den yaptıkları rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur;
Bir kul, “Ya Rabb, lekel hamdu kema yenbeği li celali vechike ve li azimi sultanike” Meali : “Ey Rabbim! Senin zâtının celaline ve senin hâkimiyetinin azametine layık şekilde sana hamd olsun’”
Duasını okudu. İki melek bunun sevabını yazmakta zorlandılar; nasıl yazacaklarını bilemediler. Bu sebeple, göğe çıktılar ve dediler ki: “Ey Rabbimiz! Senin kulun öyle bir şey söyledi ki, onu nasıl yazacağımızı bilemiyoruz”
Allah (c.c) (kulunun ne dediğini bildiği halde şahit tutmak için) “Kulum ne dedi?” diye sordu. Melekler: “Ya Rab! O şöyle dedi: “Ya Rabb, lekel hamdu kema yenbaği li celali vechike ve li azimi sultanike” diyerek cevap verdiler.
Bunun üzerine yüce Allah (c.c); “kulum ne söylediyse, siz onu olduğu gibi yazın; zaten kulum sonunda bana gelecek ve ben onun mükâfatını vereceğim.” Buyurdu.
Herkesin Bilmesi Gereken Dua
Ebu Ümame (r.a.) şöyle dedi; Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir çok dua okudu; fakat biz ondan hiçbir şey ezberleyemedik.
Bunun üzerine: Ya Resûlallah! Pek çok dua okudun; biz onları ezberleyemedik, dedik. O zaman Rasulullah şöyle buyurdu: -O duaların hepsini içine alan bir duayı size öğreteyim mi? Şöyle deyiniz:
Allahümme innî es’elüke min hayri mâ seeleke minhü nebiyyüke Muhammedün. Ve ne’ûzü bike min şerri meste’âzeke minhü nebiyyüke Muhammedün. Ve ente’l Müsteân, ve aleyke’l belâğ, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh.
Meali : Allah’ım, Peygamberin Muhammed s.a.in senden istediği hayırları ben de dilerim. Peygamberin Muhammed s.a.in sana sığındığı şerlerden biz de sana sığınırız. Yardım ancak senden beklenir.
İnsanı dünya ve ahret muradına ulaştıracak sensin. Günahtan kaçacak güç, ibadet edecek kuvvet ancak Allah’ın yardımıyla kazanılabilir. [Tirmizi, Daavat 89]
Allah bizleri çokça hem maddi hem manevi olarak şükür duası eden ve şükredenlerden eylesin. Allah’a emanet olun, selam ve dua vesselam.