Hazreti Şit Peygamber Hz Adem’in 5. çocuğudur. Şit ismi “Allah’ın hibesi” anlamına gelmekte olup Hz Adem’den sonra gelen ikinci peygamberdir.
Hz Adem’in oğullarından Kabil’in, Habil’i öldürmesinden sonra Yüce Allah Hz Adem ile Havva ya Salih bir evlat verdi. Cebrail (a.s.) Hz Havva annemize “Yüce Allah öldürülen Habil’in yerine sana Hazreti Şit peygamber verdi” dedi.
Hazreti Şit Aleyhisselam çok saygılı sevilen bir kişiydi. Güzel ahlaklı, iyi huylu yardımseverdi. Hz Adem ve Havva tarafından da çok seviliyordu.
Hz Adem (a.s.) Şit Aleyhisselam’a bildiklerini öğretti. Yüce Allah’ın ona verdiği ilimleri öğretti. Onu çok iyi yetiştirdi. Hazreti Adem’in ölümünden sonra, Şit Aleyhisselam’a Yüce Rabbimiz 50 sayfalık Sahife indirerek, ona kimya, matematik ve bir çok hikmeti barındıran ilimleri öğretti.
Onun peygamberliği döneminde insanlar çoğaldı ve yeryüzüne yayıldılar. Onun zamanında yaklaşık olarak 1000 şehir kurulduğu rivayet edilir. İnsanlara Allah’ın emir ve yasaklarını, kulluk vazifelerini, tebliğ etti. Bu mübarek zat dokumacıların piridir.
Hazreti Şit (a.s) Hz Adem’in öteki evlatlarından güzel ve faziletli idi haliyle yaşayışı ile sureti ile aynı babası Adem’e (a.s.) benziyordu. Şit peygamber yaklaşık olarak 912 yıl yaşadığı rivayet edilir. Kabe yakınındaki Ebu kubeys’te defnedildiği anlatılır.
Hazreti Şit Peygamberin Ailesi
Şit peygamberin eşinin adı Hazura’dır. Enuş adında bir oğlu, Namete adlı bir kızı olduğu rivayet edilir. Bu peygamberin soyu Enuş ile devam etti. Hz Şit peygamberin (a.s.) alnında parlayan peygamberlik nuru, oğlu Enuş’a, ondan da oğlu Kaynan’ın alnına geçti.
Asırlar boyunca bu şekilde yer değiştiren bu nur, Abdülmuttalip’ten Abdullah’a ve ondan da Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e geçip son sahibini buldu.
Şit Aleyhisselam’ın Vefatı
Hz Şit peygamber vefat edeceği zaman yerine oğlu Enuş’u bıraktı. Babası Adem’in (a.s.) tabut içindeki cesedini korumasını, Allah’ın emir ve yasaklarını yerine getirmesini, kavmine Allah’a ibadeti, nasihat etmesini emretti. Ve oğullarına bereket duasında bulundu.
İkamet ettikleri Mukaddes dağdan aşağıya inmemelerini, çocuklarının da oradan inmelerine engel olmalarını ve Kabil’in çocukları ile görüşmemeleri hakkında, Habil’in kanı üzerine ant verdi. Sonra vefat etti.
Vefat ettiği sırada 912 yaşındaydı. İdris Peygamber ise o zaman 20 yaşlarındaydı. Enuş babasının naaşını özel ağaç zamkı ile tarçın kokan ağacın kokusu ile kokuladı.
Hazreti Şit peygamber vefat ettiğinde cenaze namazına oğulları, oğullarının oğulları ve kızları, kızlarının oğulları gelip kıldılar. Cenazesi Mekke dağlarından Ebu kubeys dağındaki mağaraya gömülmüştür.
Hazreti Şit peygamber (a.s.) Allah’ı anlatmaktan geri durmazdı. Kavmine de Allah’ın yasaklarından sakınmalarını, Allah’ın emirlerini yerine getirmelerini, Allah’ı her türlü noksan ve eksik sıfatlardan uzak tutmalarını ve daima hayırlı işler yapmalarını, doğru olmayı emrederdi.
Şit peygamber ve ailesinin yurdu dağın başında, Kabil oğullarının yurdu ise vadinin altındaydı. Oğullarını Kabil oğullarından uzak durmaları hususunda hep uyarırdı. Hz Adem’den sonra oğullarından Kabe’nin onarımını ilk defa taşla ve çamurla yapan Hazreti Şit peygamberdir.
Vefat edinceye kadar Mekke’de kalmaktan, Hac ve Umre yapmaktan geri durmadı. Hazreti Adem vefatından 11 gün önce Şit Aleyhisselam’a “Ey oğulcuğum sen benden sonra halifemsin” diyerek takva üzere yürümesi gerektiğini tavsiye etti.
Onu bir vasiyetname ile yerine vekil bıraktı. Kabil ve Kabil oğullarından gizli tutmasını ona emretti. Gece ve gündüz saatlerini her yaratılanın Allah’a hangi saatlerde ne gibi ibadetler yaptıklarını söylerdi. Gerçekleşecek tufan hakkında da bilgi verdi.
Hz Adem’in Oğluna Vasiyeti
İnsanlara söyle, dünyadan ayrılmayacaklarmış gibi bakmasınlar. Buradan bir gün göçüp gideceklerini düşünsünler. Oğulların yapacakları işin sonunu iyi düşünsünler. Şayet ben o yasak ağacın meyvesinden yerken bu işin nereye varacağını düşünseydim, başıma gelenler belki gelmeyecekti.
İnsanlara söyle, hiç kimsenin sözünü düşünmeden kabul etmesinler. Biraz düşünüp doğruluk derecesini incelesinler. Bir işe başlarken, içinde o işe ait bir endişe ve isteksizlik olursa, işi tekrar düşünüp yeniden tetkik etsinler.
Doğruluk derecesini kesin olarak bilmedikleri işlerde, bir bilenlere sorsunlar. Dürüstlüğüne inandıkları kimselerle yaptıkları istişare neticesinde, varacakları karara göre hareket etsinler. Şayet ben meleklerle işimin sonunu onlarla konuşup karara bağlasaydım, başıma gelenlere belki katlanmak zorunda kalmayacaktım.
İnsanlığın İkinci Atası
Hz. Âdem peygamberin çocuklarından Habil’in zürriyeti olmadığı, Kabil’in de zürriyeti Nuh tufanında yok olduğu için insanlığın Hz. Âdem’den (a.s.) sonraki ikinci atasının Hz. Şit peygamber olduğu kabul edilir. Müslüman âlimler Hz. Peygamber’in (sav) soy kütüğü dahilinde Hz. Şit’e (a.s.) de yer verirler.
Hazreti şit peygamber ve diğer peygamberlerden Allah razı olsun ve bizleri onların şefaatlerine ulaşmayı Allah nasip etsin.