Musab Bin Umeyr (r.a) peygamber efendimizin arkadaşlarından olan bir sahabedir. Peygamber İslam’ı anlatmaya başladığı dönemde Mekke’nin zengin ailelerinden birisine mensuptu. Mekke’nin en yakışıklı delikanlılarından birisiydi. Öyle ki Hz-Muhammed (sav) Musab Bin Umeyr için şunları söyledi. Mekke’de ondan daha güzel giyinen, daha yakışıklı olan ve nimetler arasında yüzen bir genç görmediğini açıkça ifade etmiştir.
Musab Bin Umeyr 585 yılında Mekke’de dünyaya geldi. Peygamberimizin İslam tebliğini haber alır almaz İbnErkam’ın evine gitmiştir. Burada İslam’ı tanıyan Musab iman ederek Müslüman olmuştur. Musab bin Umeyr Müslüman Müslüman olduğunu annesine dahil hiç kimseye söylemedi. Musab’ın Müslüman olması yakın akrabaları tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Onu yolundan geri çevirmek için haps etseler de Musab çıktığı yoldan biran bile olsun dönmeyi düşünmedi. O dönemde büyük varlık sahibi olan Musab Bin Umeyr tüm bu zenginlikleri elinin tersiyle iterek hicret etmiştir.
Musab Bin Umeyr İlk Öğretmen
Musab Bin Umeyr İslam’ın ilk öğretmenlerinden birisiydi bu nedenle ona bir yıldıza benzetmek yanlış olmaz. Medinelilere İslam’ı anlatacak birisi olarak Peygamberimiz Musab Bin Umeyr’i tercih etmişti. Musab Bin Umeyr hayatı ile tüm sahabelere ve sonraki Müslümanlara örnek olmayı başarmıştır. İslam’ın ilk öğretmeni olarak kabul edilen Umeyr aynı zamanda Medine’de kılınan ilk Cuma namazının da imamı olmuştur.
Musab Bin Umeyrin Hicret Yollarında
Rasulullah’ın yanına gizli gizli giden Musab bin Umeyrin, onunla birlikte namaz kılıyor ve Kur’an okuyordu. Hunasbinti malik oğlunun Müslüman olduğunu öğrenince çılgına döndü. Ailesi tarafından yapılan tüm tehditlere boyun eğmedi. Musab bin Umeyr İslamı terk etmedi ve atalarının dinine dönmeyi de kabul etmedi. Alisinin zulmüne uğrayan ve hapsedilen Musab, bir yolunu bulup o zindandan kaçtı ve Habeşistan’a yapılan bir hicrete katıldı.
Musab’ın Ölümü
Mekke’nin ileri gelen zenginlerinden olmasına rağmen Musab Bin Umeyr’in ölümü son derece hüzünlü olmuştur. İslamın sancaktarı olan Musab, Bedir savaşında da sancağı taşıyordu. Müslümanların zaferi ile sonuçlanan Bedir savaşında esir düşen müşrikler arasında Musab’ın kardeşi Ebu Aziz’de bulunuyordu. Fakat Musab artık İslam dışında hiçbir şeye karşı yakınlık duymuyordu. Bedir savaşında büyük kahramanlıklar gösteren Musab Bin Umeyr sonrasında Uhud savaşına da katıldı. Bu savaşta peygamber efendimizin hemen yanında onunla beraber omuz omuza savaştı. Uhut savaşında da sancağı taşıyordu. Müşrik ordular, okçuların da yerlerinden ayrılması üzerine Müslüman ordusuna bütün kuvvetleri ile hücum ettiler.
Musab’ın Şehadeti
Umeyr, peygamberimize gelen saldırıların önüne geçmek için adeta siper olmuştur. Mekkeli müşriklerden birisi adı İbn-i Kamia. Muharebe esnasında Peygamberimizi hedef alınca araya derhal Musab Bin Umeyr girdi. İlk olarak sağ kolu kesilen Umeyr sancağı sol koluna aldı ve savaşmaya devam etti. Sol kolunun kesilmesi ile birlikte sancağı kesik kollarının arasına alan Umeyr halen daha Hz. Muhammed’i korumaya devam etti. Son olarak göğsüne mızrak saplanınca mızrağı çıkartıp yerine sancağı taktı ve şehadete kavuştu. İbn-i Kaime tarafından şehit edilen Musab Bin Umeyrin savaş meydanında can verdi. Musab bin umeyrin şehit olurken, düşman safında annesi de bulunuyordu.
Hz. Peygamber Musab’ın yanına geldi ve Ahzab suresinin 23. Ayetini okudu. Ardından da şunları söyledi: Allah rasulü kıyamet gününde şehadetine şahitlik edecektir.
Uhut Savaşında bulunan sahabelerden Habbat Bin Eret der ki; Musab bin Umeyrin şehit olduğunda 40 yaşındaydı. Renkli çizgili bir gömleği vardı. Biz o gömleği kefen olarak kullandık. Başına örttüğümüzde ayağı, ayağına örttüğümüzde de başı dışarda kalıyordu. Resulullah ise şöyle buyurdu: Gömleği başına örtün. Bir kefeni bile olmayan Musab bin Umeyrin kardeşi Ebu Rum b. Umeyrin ve Suveybit b. Amr tarafından defnedildi.
Şehit olduğunda 40’lı yaşlarda olan Musab bin Umeyr, çok yakışıklı, uzun saçlı ve orta boyluydu. Hanımı Hamne bint Cahş, efendimizin hanımı olan Zeynep validemizin kardeşiydi. Resullah’ın bacanağı olan ve islamın ilk öğretmenlerinden olan, İslamın sancaktarı. Geriye Zeynep adında bir kızı ve onu çok seven bir ümmet kaldı.
Bu makalemiz ilginizi çekebilir. Evlendikleri Günün Sabahı Ölen Cennetlik Sahabe