Osmanlı Devleti’nin tarihine bakıldığında Viyana Kuşatması büyük bir öneme sahiptir. Birçok farklı tarihi sonuçları olan Viyana kuşatması sırasında az bilinen ancak oldukça ilgi çeken olaylar da yaşanmıştır. Bunlardan birisi de Ali’nin yani ilerde Lambachlı Ali unvanını kazanan bir yeniçerinin hikâyesidir.
Viyana kuşatmasının her ne kadar Osmanlı için olumlu sonuçları olmasa da bu kuşatmaların çok ciddi bir önemi vardır. Tarihte ayrı bir yeri olan Viyana kuşatması önemli askeri zaferler getirmeyen ancak yine de Osmanlı Devleti’nin gücünü Avrupa karşısında sergilediği kuşatmalardandır.
Osmanlı ordusu Viyana’yı kuşatmak için yola çıktığında tedbir nedeniyle yol üzerindeki güzergahlara gruplar halinde askerler bırakarak ilerlemiştir. Bu ilerleyiş sırasında Viyana’ya yakın bir kasaba olan Lambach’ta da bir grup asker bırakılmasına karar verilir. Askerler zaferin kazanılacağından oldukça emindir. Lambach’ta konaklayan askerler de diğer güzergahlardaki askerler kadar rahattır. Bu bölgede ise dünyanın en iyi şarapları üretilmektedir.
Askerler daha sonucu belli olmayan bir zaferi kutlamak için leziz şaraplardan tüketmeye karar verirler. Fakat düşünemedikleri akıllarına dahi getiremedikleri bir konu vardır ki o da Viyana Bozgunu’dur.
Osmanlının Viyana’da Bozguna Uğraması
Osmanlı devleti birtakım stratejik hatalar ve kış mevsiminin de bastırması ile Viyana Kuşatmasını erken bir tarihte kaldırmaya karar verir. Bu süreçte istenilen askeri zafer elde edilememiştir. Daha fazla zayiat vermemek için de ordunun geri çekilmesi kararı alınmıştır. Osmanlı ordusu Viyana’da bozguna uğradığında tüm köy ve kasabalara bıraktığı askerlerini de çekmeyi ihmal etmezler.
Tüm güzergahlara haberler salınır ve burada ki tüm askerlere haberler iletilir. Bu güzergahlardan birisi de Lambach’tır. Ulak kasabaya vardığında bozguna uğradıklarının haberini verir. Tüm askerler bu haber üzerine toplanır ve geri çekilirler. Fakat ortada önemli bir sorun vardır. Aralarından bir askeri bulamamışlardır. Bu asker de Yeniçeri Ali’dir. Ali’yi aramaya vakit olmadığından askerler onu geride bırakarak yola devam ederler. Ali için bu durum yeni hayatının da başlangıcı olacaktır.
Yeniçeri Ali Lambach’ta Yapayalnız Kalır
Arkadaşları Lambach’ı terk ederken Ali kasabanın bir yerinde sızıp kalmıştır. Kendini bilmez bir şekilde kasabanın sokaklarında dolaşan Ali arkadaşlarının kendini geride bıraktığından habersizdir. Ali ertesi günün sabahında kendine gelmeye başlar ancak bir sorun vardır. Etrafındaki insanlar kendisine sürekli düşmanca bakmaktadır ve ne olduğunu anlamakta güçlük çekmektedir. Kendisini linç etmek isteyen Lambach halkı karşısında Ali’yi savunacak tek bir yeniçeri askeri yoktur.
Tek başına kaldığını anlayan Ali, etrafında toplaşmaya başlayan halkı dağıtmaya çalışsa da insanların dağılmasını engelleyemez. En sonunda üzerine doğru gelen insanlar Ali’yi kovalamaya başlar. Kendini kaçmak zorunda hisseden Ali karşısına çıkan ilk kiliseye sığınmak zorunda kalır.
Kiliseye sığınmış birini halkın linç etmesi mümkün değildir. Bu nedenle papazlar halkı yatıştırır ve Ali’yi kilisenin koruması altına alırlar. Halk dağılınca Ali de tüm olanı biteni kilise papazına anlatır ve kendi arkadaşları tarafından geride bırakıldığını söyler. Ali, Osmanlı ordusu tarafından Lambach’ta unutulmuştur. Bu durum onun hayatını kökten değiştirecek bir süreç olacaktır.
Ali’yi Lambach’ta Bekleyen Gelecek
Kiliseye sığınan Ali halkın kendisini öldürme korkusu ile iki yıl boyunca kiliseden bir adım dahi dışarıya atamaz. Bu süre içerisinde Almanca da öğrenen Ali artık kilisede kapalı kalmaktan sıkılır ve özgürce dolaşmak ister. Fakat bu o kadar da mümkün değildir. Halkın gözünde hala büyük bir yabancıdır. Kilise papazı Ali’nin özgür kalması için bir teklif sunar. Bu aslında bir teklif değildir. Ali’nin özgürlüğünü alabilmesi için yerine getirmesi gereken bir zorunluluktur.
Bu zorunluluk ise Ali’nin kendi dininden vazgeçmesi ve Hristiyan olmasıdır. Ali din değiştirmek konusunda önceleri kararsız kalsa da hem özgürlüğü buna bağlıdır hem de yavaş yavaş Lambach’taki hayatı benimsemeye başlamıştır.
Papazın önerisini kabul eden Ali, Hristiyan inancını kabul eder ve dinini değiştirir. Bu zamandan sonra Ali artık kasaba halkının arasına karışmaya başlar. Din değiştirdikten sonra ise Ali Lambacher ismini alır. Yani kendisi artık Lambachlı Ali olarak bilinmeye başlar.
Yeniçerilikten Hristiyan Azizliğine – Lambachlı Ali
Lambachlı Ali, zamanla yaşadığı yerde tamamen özgür bir insan haline gelmiştir. Burada birçok insanla dost olmayı başarmış ve ülkesine dönebilecek kadar özgürleşmiştir. Fakat Ali, daha sonraları ülkesine dönmek yerine Lambach’ta yaşamaya karar vermiştir. Zamanla Hristiyan inançlarını en iyi şekilde yerine getiren Ali burada çok sevilen bir isim haline gelmiştir.
Ali’nin sığındığı kilisenin kapısının üst kısmında bulunan bir heykel vardır. Birçok Hristiyan azizin heykelinin aksine bu heykelin kalın kaşları ve pos pala bıyıkları vardır. Bu aziz heykeli Lambachlı Ali’den başkası değildir. Lambach kasabasına bir yeniçeri olarak gelen Ali zamanla burada bir aziz unvanı kazanmıştır.
Lambacher kilisesi daha sonra çocukların Katolik olarak yetiştirildiği bir manastır oldu. Ali’nin uzun yıllarından sonra burası başka bir çocukla tanındı. 11 yaşında bahçede sigara içerken yakalanan bu çocuk okulun kurallarını dinlemedi. Rahip ona bahçede ne yaptığını sordu.Çocuk sigara içtiğini kabul etti.Ama bir daha asla yapmayacağını söyledi. Ancak manastır konseyi bunu kabul etmedi ve onu kiliseden attı. Rahiplere yalvardı ama boşunaydı. Katolik eğitimi sona ermişti.
Kilise, Lambachlı Ali‘ye olduğu gibi çocuğa merhamet göstermedi. Bu karar aynı zamanda çocuğun hayatını da değiştirecektir.Peki bu çocuk kimdi? Bu çocuk dünyanın en ünlü liderlerinden biri olan Adolf Hitler’di.
Viyana Kuşatmasının Başarısız Olmasının Nedenleri
Yeniçeri Ali’nin hayatının değişmesine neden olan ve hayatını büyük bir riske attığı Viyana Kuşatması birtakım nedenlerle başarısız olmuştu. Bu kuşatmanın başarısız olmasında hem askeri teknik yetersizlikler hem mevsim şartları gibi konular başarısızlığı getiren önemli nedenler arasında yer almaktadır. Bir diğer önemli nedenlerinden birisi de yeterli hazırlıklar yapılmadan şehri kuşatma kararı alınmasıdır. Uzun uzun düşünülmesi gereken bir kuşatma için acele edilmiştir. Mevsim şartlarının uygun olmaması da başarısızlığı etkileyen durumlar arasında yer almaktadır.
Beklenen askeri desteklerin gelmemesi ve Viyana için dışarıdan destek gelmesi de başarısızlığı tetikleyen konular arasında yer almıştır. Bununla birlikte şehir alındığında kesinlikle yağmalanmayacağı şeklinde bir uyarı gelmiştir ve bu da yeniçerilerde savaşma isteğini kırmıştır. Yağmalama olayının yasaklanması ise şehrin güzelliğine zarar gelmesini önlemektir. Ancak bu durum ordu üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştır. Şehri korumak adına büyük topların savaş alanlarına getirilmemesi de kuşatmanın başarısız olmasındaki en temel nedenlerdir. Viyana kuşatması her bakımdan Osmanlı tarihinde önemli bir yere sahip kuşatmalardandır.