Kıssadan hisse bir hikaye anlatıyoruz ki bu hikayeler bizlere derstir ve ibrettir. Tabi bu dersler ve ibret almak isteyene bu nazarla bakana oluyor.
Kıssadan hisse hikayemiz Musa peygamber (a.s.) zamanında yaşayan birisinin her şeyi bilmek istemesi ve bunun neticesinde başına gelenleri anlatıyor. Uzatmadan başlayalım;
Kıssadan Hisse Bir Hikaye
Adamın biri Musa Peygambere (a.s) gelerek demiş ki “Ya Musa ben tüm hayvanların konuşmalarını bilmek ve onların dilinden anlamak istiyorum. Sen Tur’u Sina’ya gittiğin vakit Allah’tan istesen de benim bu duamı kabul etse”
Musa Peygamber (a.s) ona “Her şeyden haberdar olmak iyi değildir. Senin hayvanların konuşmalarını anlamaman daha evladır. Gel bu sevdadan vazgeç, dediyse de, adamı bir türlü ikna edememiş, illâ öğrenmek istiyorum demiş.
Bu konuşmadan sonra Musa Aleyhisselâm Tur’a vakit Allah Musa Aleyhisselâm’a dedi ki “Ya Musa! O kulumun dileğini kabul ettim, o bundan sonra bütün hayvanların konuşmalarını anlayacak. Fakat ona söyle her şeye ehemmiyet vermesin, neticesi onun için iyi olmaz.”
Musa peygamber (a.s) Tur dağından döndükten sonra ona durumu bildirdi ve her şeyle fazla ilgilenmemesini tembihledi. Bir vakit sonra adam, akşam ahıra hayvanları yemlemek için gitmişti. O esnada eşek ile öküzün konuşmalarına şahit oldu.
Eşek ve Öküzün Konuşmaları
O iki hayvan aralarında şöyle konuşuyorlardı, Öküz; “Eşek kardeş, senin işin ne güzeldir. Bana yazın rahat yok, kışın da rahat yok. Sabah olacak yine çifte koşacaklar. Sen ise akşama kadar rahatça gezersin”
Eşek bu sözler üzerine öküze nasihati şöyle oldu: “Bu anlattıkların hep senin ahmaklığından… Sen sabah olduğunda hasta numarası yap, akşamdan sahibimizin verdiği yemi bile yeme. O da sabahleyin seni böyle görünce çifte koşmaktan vazgeçer ve sende birkaç gün olsun istirahat edersin” dedi.
Bu sözler öküzün hayli hoşuna gitmişti. Akşam olunca verilen yemi yemedi ve öylece aç karnına sabaha kadar yattı. Eşek ise açgözlülükle öküzün yemlerini bile yedi. Lakin bu konuşmaları çitlik sahibi duymuş ve gülerek ahırdan çıkmıştı.
Sabah olmuştu adam ahıra girdi ki baktı ki öküz aç bir şey yememiş. Ayağa kalkması için birkaç tekme vurdu ise de öküz kalkmamıştı hastalanmıştı. Adam dedi ki bu sefer de onun yerine eşeği tarlaya koşalım, dedi ve eşeği alarak tarlaya götürdü.
Akşama kadar eşekle birlikte çift sürdü. Öyle ki eşeğin emdiği süt adeta burnundan gelmişti. Akşam olup eve geldiği vakit öküz rahat rahat geviş getiriyordu. Hatta kendi kendine hakikaten bu iyi bir numara oldu diyordu.
Baktı olmayacak eşek bu işin çekilemeyecek gibi olduğunu görünce bu sefer öküze başka yoldan akıl vererek kurtulmak istedi: Ona dedi ki;
“Ey öküz kardeş, eğer sen böyle yatarsan sahibimiz seni satacak. Bugün tarlada beni gören köylüler ona sordular. O da köylülere dedi ki zaten o tembel bir öküzdü. Şimdi de hasta olmuş. Yarın onu kasaba vereceğim, dedi. Eğer sen yarın’ da böyle hasta olursan kendini bıçağın altında bil. Böyle dedi ve sabahleyin tarlaya gitmekten kurtuldu.
Çiftlik sahibi bunların konuşmalarını dinledikçe kendi kendine gülüyor ve keyifleniyordu. Kendi kendine gördün mü ne kadar iyi bir şeymiş bu hayvanların konuşmalarını anlamak, diyordu.
Horoz ve Köpeğin Konuşmaları
Ertesi sabah oldu bu sefer horozla köpeğin konuşmalarına şahit oldu. Horoz ” Sana müjdem var. Biliyor musun yarın efendinin öküzü ölecek. Senin için güzel bir ziyafet olacak.” dedi
Adam bunu işitir işitmez hemen öküzü pazara götürüp sattı ve kendince zarardan kurtuldu.
Ertesi gün köpek horoza “Bana neden yalan söyledin? Hani nerde ziyafet? Adam gitti öküzü sattı ve kurtuldu, dediğinde, bu sefer horoz ona “Sen hiç merak etme kardeş! Öküzü sattı lakin yarın onun kölesi ölecek ve onun hayrına mutlaka bir yemek verirler. Sen de artıklarından istifade eder yersin.” dedi.
Adam bu konuşmaları da duymuştu. Kölesini hemen pazara çıkarıp sattı. Köpek gene hayıflandı zira ziyafete erişememişti. Horoza dedi ki “Beni niçin kandırıp duruyorsun? diye çıkıştı.
Horoz “Ben yalan söylemedim. Eğer sana ziyafet var dediysem vardır. Bizim efendimiz, evet öküz ve köleyi satarak zarardan kurtuldu. Lakin yarın kendisi ölecek, işte o vakit ziyafetin en büyüğü olacak.” dedi.
Adam bu sefer horozdan bunları işitince etekleri tutuştu. Ne yapacağını bilemedi ve doğru Hazreti Musa’nın yanına çıkıp durumu anlattı. Ve ona sordu. “Gerçekten ben yarın ölecek miyim? Bunun hiçbir çaresi yok mudur? diyerek yalvarmaya başladı.
https://www.youtube.com/watch?v=day1vX783G4&t=2s
Kıssadan Hisse ve Bir Ders
Musa Aleyhisselam ona “Ben sana demedim mi? Öyle her şeye ehemmiyet verme diye. Şayet sen öküzü satmasaydın, o ölecek ve bir beladan kurtulmuş olacaktın. Lakin sen onları satmakla başkalarının zarar görmesini istedin. Kendi menfaatini düşünüp başkalarını düşünmeyenin hali budur, dedi.
Evet bize bir dini kıssadan hisse o adam sadece kendi menfaatini düşündü. Kendisine gelebilecek olan belalara duvar olan her şeyi kendi eli ile kaldırdı. Nihayet sıra ona geldi ama son pişmanlık fayda vermedi.
Güzel bir söz vardır. İbret al ama ibret olma evet inşallah bizler de daima ibret alanlardan oluruz vesselam.
“Kıssadan Hisse: Her Şeyi Bilmek İyi midir?” üzerine bir yorum