Bu yazımızda Hazreti Hızır dini hikayelerinden anlatacağız. Bu güzel dini hikayemizin adı ise herkes aslına çeker isimli hikayedir.
Hazreti Hızır dini hikayeler dediğimizde oldukça fazla anlatım vardır. Lafı uzatmadan gelin bu ibretlik hikayeyi anlatalım.
Hızır (a.s) Dini Hikayeleri
Hazreti Hızır’ı görmek
Vakti zamanında bir Padişah Hz. Hızır (a.s)’i çok merak ediyordu ve onu görmek arzu ediyordu. Bu isteği için için tellallar çağırttı ve onlara dedi ki;
Her kim bana Hz. Hızır’ı gösterirse onu zengin edeceğim, hediyeler vereceğim. Bunu bütün halkıma duyurun diye ferman buyurdu.
Tellallar büyük bir şaşa ile duyurdular. Bir vakit sonra ailesi kalabalık olan fakir bir adam bu işe talip oldu ve karısına dedi ki:
Ben padişaha gideceğim ona Hz. Hızır’ı (a.s.) bulacağımı söyleyip ondan 40 gün müsaade isteyeceğim. Bu süre içinde padişahtan size hayatınız boyunca yetebilecek yiyecek, içecek ve para isterim. Bu 40 gün bitince Hz. Hızır’ı (a.s.) bulamayacağımdan benim kelle giderse de siz bari bir ömür rahat edersiniz.
Bu fakir adamın karısı kanaatkar birisi idi. Ona dedi ki Efendi biz nasıl olsa böyle kıt kanaat geçinmeye alıştık Bundan sonraki hayatımızda da idare ederiz. Gel sen vazgeç bu tehlikeli işten.
Lakin adam kafasına koymuştu bir kere. Padişaha gidip, huzuruna çıkarak Hz. Hızır’ı bulacağını söyledi. ve bunun için de 40 gün süre istedi. Bu süre zarfında Hz. Hızır’ı bulmak için çabalayacağını ifade etti ve ailesinin geçimi için padişahtan çokça yiyecek, içecek ve nakit para aldı.
Aldıklarını evine getirerek teslim etti ve kırk gün boyunca ortalıktan kayboldu. Kırk günü sona erince de padişahın huzuruna çıkarak her şeyi itiraf etti, anlattı.
Padişah bu duruma hayli öfkelendi ve sen Padişahı kandırmanın hayatına mal olacağını hiç düşünmedin mi? diye bağırdı.
Adam ise bildiğini ve her şeyi göze aldığını söyledi. Bunun üzerine padişah üç vezirini çağırdı ve onlarla görüş alış verişinde bulundu.
Ey vezirler fikriniz Nedir?
Birinci vezire dönerek sordu; Padişahı aldatan bu adama ne ceza verilmelidir?
Vezir dedi ki “Efendimiz, bu adamın boğazını kesilmeli, etini de parçalayıp ibret olarak asalım.”
Bu sırada orada olan eli ayağı düzgün bir genç, vezirin bu sözleri üzerine şöyle dedi:Küllü şeyin yerciu ila asıhı yani herkes aslına çeker.
Padişah bu sefer ikinci vezirine sordu: Bu kandıran adama ne ceza verelim?
O vezir de “Hükümdarım bunun derisini yüzelim ve içine saman koyalım.”
Az önce ortaya çıkan genç tekrar herkes aslına çeker dedi.
Padişah üçüncü vezirine sordu bu sefer. Ey vezirim sen ne dersin?
O ise “Padişahım bence bu adamı affedin Size yakışan ve olması gereken budur. Evet bu adam büyük bir suç isledi lakin aslında kötü biri değil. Bu suçu çoluk çocuğu ve ailesi için yapmış iyi yürekli birisi dedi.
O genç yine söze karışarak Küllü şeyin yerciu ila asıhi deyince Padişah o gence yöneldi ve sen kimsin? İkide bir ne söylüyorsun? dedi.
O genç cevap verdi. Senin birinci vezirin olanın babası kasap idi.Ondan kesmekten ve etini çengellere asmaktan söz etti. Yani kendi aslını gösterdi.
İkinci vezirin babası ise yorgancıydı. Yorgan ve yastık içlerini yün ile pamuk ile doldururdu. O da babasına çekmiş.
Son vezirin babası ise vezirdi. O da soyuna çekmiş ve büyüklüğünü göstermiş. Benim söylediğim söze gelince “Herkes aslına çeker” manasına gelir.
Eğer sen vezir istersen eliyle üçüncü veziri göstererek işte vezir orada, eğer Hızır istersen eliyle kendini göstererek işte Hızır burada, ben bu adamı mahcup etmemek için geldim dedi ve sonra bir anda kayboldu gitti.
İşte Hızır dini hikayelerden biri hikaye bu ders ise anladığımızdır vesselam. Başka bir dini kıssa okumak isterseniz linke tıklayınız.