Tevhid hakkında bilgileri derleyerek bir araya getirdik. Evet Tevhid kısaca Allah’ın isim ve sıfatları konusunda şirki yani ortaklığı reddetmektir. Yani Allah birdir ve ortağı olamaz.
Tevhid hakkında bilgiler dediğimiz zaman her Müslümanın temel olarak bilmesi gereken konulardır. Kelime olarak Arapça olan vahdet yani bir olmak kökünden türetilirmiştir. Tevhidi en güzel ifade eden ve imanın anahtarı olan Lâ ilâhe illallah cümlesidir. Allah’tan başka her ne olursa olsun onları reddedip sadece Allah’ı kabul etmek anlamına gelen bir ilkedir.
Tevhid dediğimiz zaman İslâm’ın en temel ilkesi akla gelir ve Kur’an ve Sünnetin ruhudur. Bütün peygamberlerin gönderiliş gayesi desek yanlış olmaz. İslâm dininin tevhid dini olması, onu diğer din ve inançlardan ayıran en önemli husustur.
Tevhid Nedir?
Tevhid Allah’ın varlığına, birliğine, isim ve sıfatlarıyla birlikte eşi ve benzeri bulunmadığına iman etmektir. Bu imanı ifade eden Lâ İlâhe İllallah cümlesi olup buna kelime-i tevhid de denir. Tevhid inancına iman eden kişiye mümin ve muvahhit adı verilir.
Kelime-i tevhid tek ibadet edilecek olanın Allah olduğunu ifade etmekle birlikte, bu kelamda geçen Allah ismi bütün esmayı üzerinde barındırdığından bu cümle aynı zamanda Allah’tan başka Muhyi yani hayat veren yoktur, Allah’tan başka Halik yani yaratıcı yoktur, Allah’tan başka Malik yoktur gibi anlamları da içinde barındırır.
Bu konuda Nisa suresi 36. ayet “Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın” diyerek Uluhiyetin açık bir şekilde reddedilmesi, ilahlığın yalnız eşi ve ortağı olmayan Allah’a ait olması ve onun yanında ikinci bir ilahı red eder.
İnsanları tebliğ edici olarak gönderilen Peygamberler de ilk olarak tevhidden bahs eder bu konuda Araf suresi 59. ayet der ki “…Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin ondan başka ilahınız yoktur…” Bu çerçevede aşağıdaki cümle özü ifade ediyor.
Bütün kâinatın yani her şeyin yaratıcısı olan Allah’ın bir tek ilah olduğuna, onun ne zatında, ne fiillerinde, hiçbir ortağı olmadığına yani zerre miktar şirkin olamayacağına iman etmek manasına gelmektedir.
Tevhid hakkında
Bazı İslam alimleri tevhid hakkında onu “ilmi ve ameli” olarak ikiye ayırmışlardır. Bu duruma göre Allah’ın var ve bir olduğunu ve ortağı olamayacağına iman etmek ilmî tevhiddir. Bu tevhid inancı insanın amel dünyasında yer alması ve o inanca göre yaşaması ise Ameli tevhiddir.
Eğer kamil bir mümin diyorsak bunun yolu hem ilmi manada hem de amelî olarak bir bütünlük içinde yaşamaktan geçiyor.
Tevhid ve yaşam
Tevhid hakkında dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan birisi de bu inancının hayata yansımasıdır. Bütün peygamberler tevhid dini çerçevesinde ilk vazifeleri tevhid dinine çağrılarını tebliğlerini yapmışlardır.
Bu daveti yaparlarken de tevhidin zıttı olan şirke de savaş açmışlardır. Örneğin İbrahim aleyhisselam’a baktığımızda putlara karşı olan eylemi bir tevhid eylemidir. O hem müşrik kavmini tevhide çağırmış hem şirkle mücadelesini eyleme dökmüştür.
Efendimiz (sav) ve sahabelerde bunun örnekleri vardır. Tevhid tebliğini kabul edenler şirki sembol eden putlardan, putperest kültür ve yasalardan uzaklaşmışlar etmeyenler ile mücadele edilmiştir. Bu mücadeleyi diğer peygamberlerin hayatında da görüyoruz.
Bu davet ve mücadele kıyamete dek devam edecektir. Bu tebliği kabul edenler tevhidin imani boyutunu kabul ettikleri gibi ameli boyutunu dahi öğrenip, bu tebliğin davetin gereklerini hayatlarında yaşamalıdırlar.
Sonuç olarak Tevhid hakkında iki nokta öne çıkıyor birisi hem şahsi hem umumi manda tevhid akidesini görmek, tefekkür etmek ve bu noktada Peygamber mesleği olan tebliğ için çalışmak ve bu imanın gereği olan şeyleri hayatımıza yansıtarak fiili olarak yaşamaktır.
Rabbimiz herkese öğrenip, yaşamayı ve uygulamayı kolaylaştırsın. Hayatımızın her safhasında hususen son anımızda Kuran’dan ve imandan ayırmasın ve bizleri tevhid inancında sabit eylesin. Amin.