Tebbet suresi Mekke döneminde inmiş olup 5 ayettir. Tebbet kelime olarak kurusun, kahrolsun anlamına gelmektedir.
Tebbet suresi Kurandaki sıralamada 111.inzal (iniş) sırasına göre 6. suredir. Rivayetlere göre Allah(c.c.) Hz. Peygambere kendisinin yakınlarını ikaz edip İslâm’a davet etmesi emredince Safa tepesine çıkmış ve Kureyş kabilesinden akrabalarını çağırarak İslâm’ı tebliğ etmiştir. Lakin Resûlullah’ın (s.a.v) amcası olan Ebû Leheb bu tebliğe, bu sözlere kızarak ve hafife alarak “Kuruyup yok olasıca! Bizi bunlar için mi çağırdın?”demesi üzerine Tebbet suresi inzal olmuştur. (Buhari)
Tebbet Suresi Arapça

Tebbet Suresinin Türkçe okunuşu
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb. Mâ ağnâ ‘anhu mâluhû ve mâ keseb. Seyaslâ nâran zâte leheb. Vemraetuhû hammâlete’l-hatab. Fî cîdihâ hablun min mesed.
Meali: Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Elleri (iki eli) kuruyasıca Ebu Leheb, kurudu da, Malı da, kazandıkları da kendisine bir yarar sağlamadı. (kurtarmadı) (O) alevli bir ateşe girecektir. Karısı da, odun hamalı (ve), Boynunda bükülmüş bir ip olduğu halde (ateşe girecektir.)
Tebbet suresi Anlamı
Bu sure Hz. Peygamber’inamcası Ebu Leheb ve karısı başta olmak üzere ona karşı düşmanca hareket edenler eleştirilmektir. Onlar gibi para ve güce güvenenlerin acı sonu haber verilmektedir.
Ebu Leheb Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in öz amcası olmasına rağmen Efendimiz’e (s.a.v.) iman etmediği gibi, karısıyla beraber ona her daim büyük düşmanlıklar yapmıştır. Siyerde çok örnekleri vardır.
Resûlullah (s.a.v.) panayırda dolaşarak insanları İslâm’a davet ediyor, ancak Ebû Leheb hemen arkasından gider ve orada bulunanlara kendisini tanıtarak onun yalancı olduğunu söylerdi. (Kurtubî, XX, 236)
Resûlullah (s.a.v.)’in evi iki müşrik yani Ebû Leheb ile Ukbe b. Ebî Muayt’ın evleri ortasında idi. Bu müşrikler bütün pisliklerini getirip Efendimiz (s.a.s.)’in kapısının önüne bırakırlardı. Bunu gören Efendimiz (s.a.v) komşularının bu çirkin hareketinden incinir ve onlara “Ey Abdi Menaf oğulları! Bu nasıl komşuluk?” diyerek sitem ederdi.
Bir seferinde Hz. Hamza bu hali gördü ve pisliği elinden alıp onun başının üzerine dökmüştü. Onun karısı Ümmü Cemîl de eziyet etmekte kocasından geri kalmazdı. Her gün dikenli ağaç dallarını toplar ayağına batması için Efendimizin (s.a.v.)’in geçeceği yollara koyardı da o (s.a.v.) ise o dikenlere pamuk gibi basar hiçbir şey olmadan yürürdü.
İşte bu karı koca eziyet edenler haklarında Tebbet suresi inzal olmuştu. Ümmü Cemîl bu sureyi duyunca, eline büyük bir taş aldı ve Efendimiz’i (s.a.v.) aramaya başladı. O vakit Efendimiz (s.a.v.) Hz. Ebubekir (r.a.) ile beraber Kâbe’de idiler. Hz. Ebubekir (r.a.) onun görünce;
Bir mucize “Ya Rasûlallah! Bu gelen çirkef bir kadındır. Ümmü Cemil’dir.. Size eziyet etmesinden endişelenirim. Keşke bu kadın size bir eziyet vermeden buradan ayrılsaydınız!” dedi. Efendimiz (s.a.v) “O beni göremez!” dedi.
Öyle de oldu. Ümmü Cemil yanlarına kadar geldiği hâlde hiçbir şey göremedi. Sayıp savurduktan sonra çekti gitti.
Ebu Lehe’in ölümü de çok ibretlidir. Bedir harbine katılamamıştı, o savaşta pek çok azılı müşriğin ölümünü işitince kahroldu. O savaştan bir hafta sona çiçek hastalığı gibi bir hastalığa yakalandı.
Evde bulunanlar yakınları bile, hastalıktan, bulaşmasından korktular ve ona dokunamadılar. Öyle ki ölümünden sonra üç gün geçtiği halde kimse ona yaklaşamıyordu. Cesedi âdeta çürümeye kokmaya yüz tuttu.
Herkes oğullarını kınadı, oğulları ancak bazı zencilere (kölelere) para vererek cesedini kaldırtmış ve defnettirmişlerdi. Başka bir rivayette ise, hendek kazdırtmışlar ve cesedini sopayla iterek o hendeğe düşürmüşler ve toprakla kapatmışlardı.
Böylece ne malından ne de oğullarından bir fayda görmedi.
Tebbet suresi mucize bir suredir
Bakınız bu surede anlatılanların zamanına baktığımızda Ebu Leheb ve karısı hala hayattaydı. Yani onlar yalandan da olsa biz karı-koca iman ettik diyebilir ve (haşa) ayeti yalanlayabilirlerdi. Ama yapamadılar ve ayette anlatılanlar hak olarak mucize olarak ortaya çıktı.
Ebû Leheb’in kızı Müslümandı ve Medine’ye hicret etmişti, oğulları Utbe ile Muttalib de Mekke’nin fethinden sonra İslâm’a girerek Müslüman olmuşlardır.
Resulullah (s.a.v) yolculuğa çıktığı zaman şöyle dedi “Her kim bu sureyi (Tebbet) okursa, onunla Ebu Leheb’in cehennemde bir araya gelmemesi ümit olunur.” (Ebû Suud Tefsiri)
Uykusunda korkan biri yatmadan evvel üç kere okursa, bu derdinden kurtulur.
Düşmanı mağlup etmek isteyen bu sureyi 1.000 kere okunur.
Hastalıklara okunan sureler içinde Tebbet Suresi de vardır. Bir hasta şifa niyetiyle 7 defa bu sureyi okur veya okutur. Aynı şekilde nazar için okunan kişiye 3 defa da Tebbet Suresi okunur.
Bu kısa sure mutlaka ezberlenmesi gereken surelerin başında gelmektedir. Zira kim zalime, düşmana karşı muhafaza olunmak isterse yapacağı şey bu sureyi ezberlemektir.
Hem ezber yapmak hafızayı güçlendirir. Hele ki böyle Allah kelamı olan mübarek kelimeleri ezberlemek hem maddi hem manevi olarak bize çok şeyler katacaktır. Vesselam…