Tasdik ve İnkar Bakımından İnsanlar (Mümin – Münafık ve Kafir )

Allah’a, Hz. Peygamber’e ve O’nun haber verdiği her şeye samimi olarak inanıp, kabul ve tasdik eden bir kimseye mümin denir. İnsanlar tasdik ve inkâr açısından üç grupta inceleyeceğiz.

Evet Peygamberlerin bizlere tebliğ ettikleri hakikatlere iman etmek veya kabul etmemek noktasında insan serbest bırakılmıştır. İşte bu kabule göre bir sınıflama yapacağız.

Tasdik ve İnkar Bakımından İnsanlar

Mümin

Allah’a, Hz. Peygamber’e ve O’nun haber verdiği şeylere yürekten inanıp, kabul ve tasdik eden kimseye mümin denir. Müminler ahirette cennete girecek olup orada pek çok nimetle ulaşacaklardır.

Günahkar müminler, ise günahları ölçüsünde ahirette ceza çekseler de en sonunda cennete gireceklerdir. Allah’a iman eden müminlerin ebedi cennetlik olacağına dair Kur’an’da pek çok ayet bulunmaktadır.

Kafir

İslâm dininin hakikatlerine ve görüşlerine inanmayan, Hz. Peygamber’in (sav) Allah’tan getirdiği kesin olarak bize kadar gelmiş bulunan iman esaslarından bir veya birkaçını yahut da tamamını inkâr eden kimseye kâfir denilmektedir.

Örneğin Peygambere inanmayan, ahireti inkar eden, meleklerin ve cinlerin varlığını kabul etmeyen, kitapları ret eden kimse kâfirdir. Kâfir kelimesi sözlükte “örten” manasına gelmektedir.

Gerçek ve doğru iman hakikatlerini örttüğü, yanlış şeylere inandığı için böyle kimselere kâfir olarak nitelenmiştir. Şayet bir insan kâfir olarak ölürse ebedî olarak cehennemde kalacaktır. Bu konudaki ayetlerden birinde şöyle buyurulmuştur:

“(Ayetlerimizi) inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüş olanlara gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir. Onlar ebediyen o lânet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir, ne de onların yüzlerine bakılır” (el-Bakara 2/161-162).

Münafık

Allah’ın varlığını ve birliğini, Hz. Muhammed’in (sav) peygamberliğini ve onun, Allah’tan getirmiş olduğunu kabul ettiğini söyleyerek, Müslümanlar gibi yaşadıkları halde, kalpten samimi inanmayan kimselere ise münafık denir. İşte Münafıkların içi başka dışı başka ve sözü özüne uygun değildir.

Bir ayette şöyle denilmiştir “İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde ‘Allah’a ve ahiret gününe inandık’ derler” (Bakara suresi 2/8)

Münafıkların gerçekte kâfir oldukları bir başka ayette şöyle buyurulur “Onların Allah yolundan sapmalarının sebebi, önce iman edip sonra inkâr etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar” (Münâfikun suresi 63/3)

Münafıklar için şöyle dense yanlış olmaz yani kâfirden daha tehlikelidirler. Zira onlar dıştan Müslümanmış gibi gözüktükleri için tanınmaları mümkün olmayıp içten içe Müslüman toplumun huzur ve düzenini bozar, kuzu postuna bürünerek dikkatsiz ve bilgisiz Müslümanları yanlış işlere sürüklerler.

Peygamberimiz /sav) vahiyle kimlerin münafık olduğunu bildiğinden onlara önemli vazifeler vermezdi. Hz. Peygamber’den sonra böyle bir bilgi kaynağı (vahiy) söz konusu olmadığından ve Müslüman olduğunu söyleyenlerin iç dünyasını araştırmak da doğru olmadığı için münafık, dünyada Müslüman gibi görünür.

Onların cezası ahirete kalmıştır. Bir ayette açıklandığı üzere cehennemin en alt tabakasında münafıklar bulunur ki o ayet “Şüphe yok ki münafıklar, cehennemin en alt katındadırlar (derk-i esfel). Artık onlara asla bir yardımcı da bulamazsın” (en-Nisâ 4/145)

Allah bizleri inanan ve tam bir mümin olarak yaşamayı ve saadeti ebediyeye mazhar olmayı ve kafir yada münafık gibi kimselerden olmayı nasip etsin. Allah’a emanet olun vesselam.

İmanın Türleri nelerdir okumak için linke tıklayınız.

Yorum yapın

meritking madridbet güncel giriş madridbet kingroyal giriş meritking giriş meritking yeni girişt madridbet yeni giriş