Değerli dostlarım bu yazımda Hz. Süleyman (a.s.) ile Karınca kıssasını konu edeceğim.
Kendisine Allah-u Teala tarafından büyük lütuflar ihsan edilmiş olan Hz. Süleyman (a.s) bir mahalden cinler, insanlar ve kuşlardan oluşan muhteşem ordusu ile geçiyordu. Geçtikleri mahalde bir karınca vadisi vardı. Karıncaların hükümdarı Hz. Süleyman (a.s.) ve ordusunu görünce:
“-Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; Hz. Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin! Hz. Süleyman’ın saltanatı çok büyük bir saltanattır; çiğnenirsiniz! Yuvalarınıza çekilin!” dedi.
Cenabı Allah’ın ihsanı ve lütfuyla hayvanatın lisanını da bilen Hz. Süleyman (a.s.) bu sözleri duyunca şöyle dedi:
“-Hayır, benim saltanatım geçicidir! Bir kelime-i tevhidin getireceği saadet ve saltanat ise ebedidir!…” buyurmuştur.
Nitekim Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuştur:
“Bir kimse son nefeste (halis bir kalp ile) kelime-i tevhid getirirse, Cennet’e girer…”
Hakim, Müstedrek, I, 503.

Bu Peygamber müjdeye nail olup ebedi saadet ve saltanata erişebilmek için, ömür boyu Kelime-i Tevhid-in mahiyeti içinde yaşamaya gayret etmiştir. Yani kul son anına kadar Allah’tan başka zahiri ve batıni bütün ilahları reddederek kalbini Allah’a yöneltip ve gönlünü Allah inancıyla doldurup bunun üzerine bir hayat sürer ve iman ile ruhunu teslim ederse Cennete girmesi ümid edilir. İstisnalar hariç bunun zıddı bir hayat yaşayıp son nefeste “La İlahe İllallah” diyebilmesi zordur.
Buna karşın başka bir hadisi şerifte ise ;
“Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz o şekilde haşr olunursunuz.” buyrulmuştur.
Münâvî, Feyzüʼl-Kadîr, V, 663
Bu hadisi şerifte de buyurulduğu gibi insan ömrünü nasıl geçirirse ölümü ve ölümden sonraki ahiret hayatı da yaşamına az çok benzer. Kişi eğer kötü, zararlı kimse ise ölümü genelde ya kavga ile olur ya kaza ile yada yaptığı zararlı davranış ile olur.
Değerli dostlarım yazıma güzel ve anlamlı bir sözle son vermek isterim.
Yaşamının örümcek ağını ören, insanın kendi değildir; o bu ağda sadece bir teldir, bu ağa yaptığı her katkıyı, aslında kendi kendine yapmıştır.
Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim…
Selam ve dua ile….