Zeyd Bin Harise Kimdir?

Hz Zeyd bin Harise 581 yılında Hicaz’da doğmuştur. Kelb kabilesine mensuptur. Peygamber Efendimizin evlatlığıdır. Peygamber Efendimizden 10 yaş küçüktür. Kur’an-ı Kerim’de Ahzap Suresi 33. ayette belirtildiği üzere evlatlıkların babasının adı ile anılması gerektiği bildirilince Hz Zeyd bin Haris (R.A) babasının adı ile anılmaya başlandı.

Ona artık babasının adı olan Harise denilmeye başlandı. Peygamber efendimiz Hz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hz Zeyd Bin Harise (R.A)’ı çok severdi. Bu yüzden Efendimiz ona “Hibbü Rasulullah” lakabı vermiştir.   

Zeyd Bin Harise’ nin Hayatı

İslamiyet’ten sonra ilk Müslüman olan kişiler arasında Hz Zeyd bin Harise yer alıyordu. Kur’an-ı Kerim’de Hz Zeyd ismi geçen tek sahabedir. Babasının adı Haris bin Şurahbil, annesinin adı ise Su bint Salebe’dir. Usame Bin Zeyd adında bir tane çocuğu vardır.

Hz Zeyd Bin Harise (R.A) 629 yılında o zamanın Bizans İmparatorluğu toprağı olan Busra’da vefat etmiştir. Efendimizden 10 yaş küçük olmasına rağmen onun yanında evlatlık olarak yaşadığı, yaşamı boyunca Rasulü Ekrem tarafından çok sevildi.

Cahiliye döneminde annesi ile birlikte kaçırılmıştır. Hz Zeyd bu esnada akrabalarını ziyarete gidiyordu. Daha sonra kaçırılanlar tarafından Ukaz panayırında köle olarak satılmaya başlandı. Hz Zeyd Bin Harise (R.A) köle pazarında Efendimizin eşi Hz Hatice’nin yeğenine satıldı.

Hz Zeyd Bin Harise’yi satın alan yeğeni onu Hz Hatice’ye hediye etmiş o dahi sevgili eşine Peygamber efendimize (sav) hediye etmiştir. Hazreti Zeyd bin Harise’yi köle olarak gördükten sonra yakınlarına bu durumu bildirmişlerdir.

Hz Zeyd Bin Harise (r.a.) babası bu durumu öğrendikten sonra Mekke’ye efendimizin huzuruna gelip Zeyd bin Harise (r.a)’ın babası olduğunu söyleyerek onu geri istedi. Zeyd bin Harise ailesinin kendini geri istediğini gördü. Efendimizin yanından ayrılmak istemediğini söyleyerek ailesine geri dönmeyi reddetti.

Ondan sonra peygamber efendimiz Hz Muhammed (sav) Hz Zeyd’i Hicr mevkiine götürdü. Orada yaşayan kişilere Zeyd Bin Harise’yi göstererek şahit olun Zeyd benim oğlumdur. O benim mirasım, Ben de onun mirasçısıyım demiş ve onu orada azat etmiştir.

Bazı rivayetlerden aktarılan bilgilere göre efendimizin yanından hiç ayrılmamıştır. Efendimiz Taif yolculuğu esnasında bile yanına Hz Zeyd almıştır. Taifliler Peygamber Efendimize Yolculuk esnasında taş atmaya başladılar. Ardından bu taşların efendimizi gelmesini engellemek için kendi vücudunu siper etmiştir. Taşlama esnasında yaralanmıştır.

Peygamber efendimiz İslamiyet’in ilk geldiği yıllarda Zeyd ve Hz Hamza’yı kardeş ilan etmiştir. Hz Hamza Uhud Savaşı’nda şehit olmadan önce vasiyetini ve ne yapmaları gerektiğini Hz Zeyd (R.A)’ a anlatmıştır. Hz Zeyd Efendimizin yanında pek çok gazveye, hicrete ve savaşa katıldı. Bedir Savaşı’nda Müslümanların galip geldiğini ilk olarak Mekke’ye giderek ulaştıran odur.

Zeyd Bin Harise Şehit Oldu

Hz. Peygamber (sav) Mute Savaşı için orduyu yola çıkarırken sancağı Zeyd’e verdi ve “Eğer Zeyd şehit olacak olursa sancağı Ca‘fer b. Ebû Tâlib alsın, o dahi şehit düşerse sancağı Abdullah b. Revâha alsın” dedi.

Bu 3 sahabi de bu sıraya göre şehit oldular. Şehadet durumlarını Medine’de sanki olanları canlı izliyor gibi ashabına göz yaşları içinde anlattı ve şöyle dua etti: “Allah’ım, Zeyd’e mağfiret et! Zeyd’e mağfiret et! Zeyd’e mağfiret et! Allah’ım, Cafer’e mağfiret et! Allah’ım, Abdullah’a mağfiret et!”

Orada bulunan Sa‘d b. Ubâde ölülerin arkasından ağlamayı yasaklayan Hz. Peygamberin (sav) Zeyd için göz yaşı dökmesini biraz garipsedi ve bu ne hal deyince o zaman Resûl-i Ekrem şöyle dedi: “Bu durum sevgilinin sevgilisine olan hasretidir.” Zeyd’in elli beş yaşında şehid düştüğü kaydedilir.

Hz. Peygamber’in Zeyd’e çok güveniyordu. Buna işaret eden Hz. Aişe validemiz “Zeyd’i bir ordu ile sefere gönderdiği zaman Resûl-i Ekrem, onu kumandan mutlaka tayin ederdi. Eğer o şimdi sağ olsa idi kendisini yerine halife bırakırdı” demiştir (Müsned)

Hz. Zeyd Peygamberimizin yüksek ahlakının müstesna bir örneğiydi. Onun feragati ve fedakarlığı ileri derecedeydi onun bu hasletlerini yine Peygamber ocağında yetişmiş olan oğlu Üsame bin zeyd devam ettirerek babasına yakışan bir halef olmuştur.

Allah bizlere de böyle sevgi ile nimetlendirsin ve o Resulullah aşıklarının şefaatlerine nail eylesin. Amin.

Yorum yapın