Peygamberimizin Hayvanlar İle İlgili Mucizeleri

Peygamberimizin hayvanlar ile ilgili mucizeleri pek çok vardır. Bu yazımızda bu konuya dair sahih hadislerde olan rivayetleri derleyerek bir araya getirdik.

Bu mucizeler peygamberliğin delili olup şahitleri pek çoktur. Evet gerek Peygamberimizin hayvanlar ile ilgili mucizeleri olsun ister diğerleri ya insanların (peygamberliğin ispatı noktasında) talebi ile ya hesap günü insanlar tarafından mazeret sürülmemesi için verilmiştir.

Bu mucizeler açık ve net olmakla birlikte şahitleri pek çoktur. Hatta müşrikler bile inkar edemeyip sihirdir diyebilmişler. Örneğin Ayın ikiye yarılması mucizesinde olduğu gibi.

Nasıl ki taşlar, ağaçlar, ay, güneş onu (sav) tanıyorlar ve peygamberliğini tasdik ediyorlar. Onun gibi hayvanlar taifesi de Resulullah’ı (sav) tanıyarak davasını tasdik ediyorlar.

Bu konuda sahih kaynaklar vasıtasıyla zamanımıza kadar ulaşan pek çok mucize vardır. Numune olarak birkaç tanesini burada yazacağız.

Hayvanların Şehadeti

Kertenkele Konuşuyor

Peygamberimizin hayvanlar ile ilgili mucizeleri içinde olan kertenkele ile devam edelim. Hazret-i Ömer’den (ra) rivayet ediyor ki: Hz. Peygamberin (asm) yanına bir bedevi adam geldi. Elinde bir kertenkele vardı. Bedevi adam “Eğer bu hayvan sana şehadet ederse ben sana iman ederim, yoksa iman etmem.” dedi.

Bu sözler üzerine Allah Resulü (asm) kertenkeleye kendisinin kim olduğunu sordu. O hayvan da açık bir dille, herkesin anlayacağı bir şekilde Hazreti peygamberin kim olduğunu ilan etti. O zaman o bedevi adam şehadet getirdi.

Mağara Muhafızları Güvercinler

Hepimizin bildiği güvercin ve örümcek mucizesidir. Hz. Peygamber (asm) ile sadık dostu Hz. Ebu Bekir Mekke’den Medine’ye hicret yolculuğunda müşriklerin kendilerini takibinden kurtulmak için mağaraya sığındılar.

O mağaranın kapısında nöbetçi gibi 2 güvercinin gelip beklemesi ve örümceğin de harika bir şekilde kalın bir ağla mağara kapısını örtmesidir.

Öyle ki müşriklerinin önde gelenlerinden Übey ibni Halef mağarayı gördüğü vakit yanındakilerin “Mağaraya girelim.” demesine “Niye girelim? Burada bir ağ görüyorum ki, Hz. Muhammed doğmadan önce bu ağ yapılmış gibidir. İşte 2 güvercin orada duruyor. İçeride birileri olsa orada dururlar mı?” cevabını vermiştir. (Kadı Iyaz, eş-Şifâ, 1:313)

Aynı şekilde Hazreti Aişe validemiz (r.a.) rivayet ediyor ki: Evimizde güvercin gibi, evcil bir kuş vardı. Allah Resulü (sav) evde olduğu vakit, hiç hareket etmez dururdu.

Ne vakit Allah Resulü (sav) evden gitse, o kuş hareket etmeye başlar öterdi. Demek ki o kuş onu (asm) dinlerdi ve huzurunda temkinle ve sessiz olarak beklerdi. (Kadı Iyaz, eş-Şifâ, 1:309)

Konuşan Develer

Peygamberimizin hayvanlar ile ilgili mucizelerinde develere bakalım. Ebu Hüreyre, Sa’lebe bin Mâlik, Câbir ibni Abdullah, Abdullah ibni Cafer gibi meşhur sahabeler rivayet ediyorlar ki;

Bir deve Allah Resulü’nün (sav) yanına gelerek secde eder gibi çökmüş. Bazı kaynaklarda bu hadise şöyle anlatılır. Devenin bir bağda iken kızdığı, yanına kimseyi sokmadığı ve kaçarak Allah Resulü (asm) onun bulunduğu yere geldiği nakledilir.

Hz. Peygamber (asm) deveye yularını taktı. Deve Allah Resulü’ne (asm) “Beni çok zor işlerde çalıştırdılar, şimdi de beni kesmek istiyorlar. Onun için kızdım.” diyerek şikâyet etti. Hz. Peygamber de (asm) devenin söylediklerini, sahibine iletti “Böyle midir?”, deve sahibi de itiraf ederek “Evet” öyle oldu. (Müsned, 4:173)

Allah Resulü’nün (sav) Adbâ adındaki devesi, Efendimizin (sav) vefatından sonra üzüntüsünden ölünceye kadar ne bir şey yedi ne de bir şey içti. (Kadı Iyaz, eş-Şifa, 1:313)

Hz. Cabir ibni Abdullah’dan rivayet eder ki; Hazreti Câbir’in devesi vardı ve o dev bir seferde çok yorulmuş daha yürüyemiyordu. Allah Resulü (sav) o deveyi hafifçe dürttü.

O deve Hz. Peygamberin (sav) dokunması iltifatına mazhar olduktan sonra öyle bir çeviklik kazandı. Bir mutluluk gösterdi ki, hızından dizgini zapt edilmiyor ve yolda ona yetişilmiyordu. (Müslim)

Konuşan Kurt

Ebu Saidi’l-Hudrî, Seleme ibnü’l-Ekvâ, İbni Ebî Veheb, Ebu Hüreyre ve bu olaya şahit olan çoban Uhban gibi farklı raviler haber ediyorlar ki;

Bir kurt sürüdeki keçilerden birisini tutmuş tam yiyeceği zaman çoban kurdun elinden almış. Kurt o çobana demiş ki “Allah’tan kork, benim rızkımı elimden aldın?”

Çoban kurdun konuşmasına şaşırmış ve “Acayip bir şey kurt konuşur mu?” diye karşılık vermiş. Bunun üzerine kurt “Acayip olan senin halindir, şu dağın arkasında bir zat var ve sizi cennete çağırıyor, o peygamberdir, onu tanımıyorsun.” Çoban kurda demiş ki “Ben ona gideceğim. Lakin benim keçilerime kim bakacak?” Kurt cevaben “Ben bakarım.” demiş.

Çoban çobanlık görevini kurda devrederek Allah Resulü’nün (sav) yanına gitmiş, görmüş ve iman ederek geri dönmüş. Bakmış ki kurt bıraktığı gibi sürüsüne çobanlık yapıyormuş. O zaman çoban da mükafat olarak bir keçi kesip vermiş, çünkü kurt ona üstatlık etmiş. (Müsned, 3:83)

Başka bir rivayette ise Kureyş’in önde gelenlerinden Ebu Süfyan ile Safvan bir kurdu görmüşler. O kurt bir ceylanı takip etmiş ama ceylan Kabe’ye girmiş. Kurt geri dönerek konuşmuş ve Peygamberimizin (sav) peygamberliğini haber etmiş.

Ebu Süfyan, Safvan’a demişler ki “Bu hadiseyi kimseye demeyelim. Korkarım, Mekke’de çoğu kişi Müslümanlara katılacaklar.” (Kadı Iyaz, eş-Şifa, 1:311)

Peygamberi Tanıyan Aslan

Hz. Peygamberin (asm) hizmetinde bulunan Sefine adlı sahabe onun (sav) emri üzerine Yemen’de Vali olan Muaz ibni Cebel’in yanına gitmek için yolculuğa çıkmış.

Yolda giderken bir Aslan’a rast gelmiş. O sahabe aslana demiş ki “Ben Allah Resulü’nün (asm) hizmetkârıyım.” o Aslan bir şey yapmadan oradan ayrılmış. Bu mucizeyi haber eden bir başka kaynakta da Sefine’nin oradan dönerken yolunu kaybettiği ve karşılaştığı bir Aslan’ın ona yolu gösterdiğini anlatır. (Buhari, Cihad: 46)

Mübarek Atlar

Bir zaman gece vakti Medine’nin dışından, düşman hücumu var gibi bir hâdise etrafa yayılınca atlılar çıktılar, gittiler. Yolda iken birisinin atla karşıdan geldiğini gördüler.

Biraz yaklaşınca gelenin Allah Resulü (sav) olduğunu anladılar. Efendimiz (asm) gelince onlara “Korkulacak bir şey yok.” diyerek korku içinde bulunan halkı sakinleştirdi.

Efendimiz (sav) kahramanca herkesten önce Ebu Talha’nın atına binmiş ve Medine çevresini araştırmıştı. Ebu Talha’ya demiş “Senin atın, sarsmayan ve çabuk hareket eden bir attır.” Halbuki o at atların katuf denilen, yürüyüşsüz türünden idi. O geceden sonra, hiçbir at ona karşı yürüyüşte yetişemiyordu. (Müslim, Fezail, 48)

Bir defa Resulullah (sav) yolculuk vaktinde namaz kılmak istedi ve atına “Dur!” diye emir verdi. O da durdu ve namaz bitinceye kadar hiç hareket etmedi.

Ceylan Haber veriyor

Ezvacı tahirat annemiz Ümmü Seleme (r.a) haber ediyor ki: Bir ceylan Allah Resulü (sav) ile konuşarak nübüvvetine şehadet etmiştir. (Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:314)

Bizler Peygamberimizin hayvanlar ile ilgili mucizelerinden ders alıp Hz. Peygambere tam bir itaat ve sevgi saygı içinde olmamız iktiza eder yoksa o hayvanlardan daha aşağı bir hale düşmez miyiz vesselam.

Yorum yapın

meritking madridbet güncel giriş madridbet kingroyal giriş meritking giriş meritking yeni girişt madridbet yeni giriş