Kabir ziyareti insanlara ölümü ve ahireti hatırlatması ve sorumluluk bilincini geliştirmesi noktasında dinen caizdir hatta tavsiye edilmektedir.
Kabir ziyareti konusundan evvel kabir nedir biraz ona bakalım. Makber veya Kabristan ölmüş kimselerin gömüldükleri yer anlamına gelir bizim dilimizde ziyaret edilen yer anlamında Mezarlık kelimesi yerleşmiştir.
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in kabir ziyareti için tavsiyesi de bulunmuş bu ziyaretin ahireti ve ölümü hatırlatıp bundan nasihat ve ibret alınacağını bildirmiştir. Onun (sav) hayatı incelendiğinde kabir ziyareti yaptığı, dua ettiği açıkça görülecektir.
Kabir ziyareti
Ancak günümüz şartlarında şehirlerin büyümesi ve mezarlıkların genelde yerleşim yerlerinin oldukça dışında olması, bu nebevî tavsiyenin yerine getirilmesini zorlaştırmaktadır. Bize düşen ise hem dua etmek hem nasihat almak için daha sık ziyaret etmektir.
Kabir ziyareti maksatlarından bazıları şunlardır. Ölümün ve dolayısıyla ahiretin hatırlatılması ve ölmüş olanlardan ibret alınması ve bu vesile ile dünya hayatımıza ve günlük rutinlerimize çeki düzen verilmesidir. Yoksa ölümden ,yokluktan feryat figan etmek, hayattan şikayete sebep olması vs asla değildir.
Hz. Peygamber efendimiz (s.a.s.) geceleri Baki’ kabristanına gelir ve “Müminler yurdunun sakinleri, sizlere selam olsun. İnşallah biz de size katılacağız. Bizler ve sizler için Allah’tan afiyet dilerim; Allah’ım, Baki’ kabristanında bulunanları bağışla.” (Müslim) diye dua ederlerdi.
Bizlerde bu şekilde dua edebiliriz, ölü için dua etmek ve Kur’an okuyarak sevabını orada bulunanların ruhlarına bağışlaması hem caiz hem de güzel olanıdır.
Ancak, kabir ve türbeleri ziyaret esnasında Allah’ın birliği inancına ters düşen, itikadı açıdan zararlı olan niyet ,tutum ,hal ve hareketlerden kaçınmak gerekir.
Mesela kabrin başında yüksek sesle ağlayıp gürültü yapmak, kabrin parmaklık ve taşlarını öpmek, ip veya kurdele bağlamak, para bırakmak kabrin herhangi bir yerine sarılıp isyankarane ağlamak İslam’da kesinlikle caiz değildir.
Kabirlerde ve türbelerde mum yakmak, ağaçlara bir şeyler asmak, havuzlara para atmak caiz olmayan şeylerdir. Unutmayalım ki yapacağımız en güzel şey kuran okumak ve dua etmektir.
Ayrıca İmam Suyuti’nin ”Kabir Alemi” adlı kitabında kabirde yatanın gelen kişileri tanıdığı, onlarla konuştuğu ve gelen kişilerin konuştuklarını duyduğu anlatılmaktadır.
Kabir ziyareti adabı
Kabirler ziyareti yapan birisi kıbleye yada ölülerin yüzüne dönerek “es Selâmu aleyküm yâ ehlelkubûr. Ve innâ inşâallahubiküm le-lâhikûn” diyerek selamlar yani Ey kabir halkı! Allah’ın selâmı üzerinize olsun. İnşallah biz de size (bir vakit) kavuşacağız.
Sevabını ölülere bağışlamak için Kur’ân-ı Kerîm okur hem onlar hem kendisi için duada bulunur.
Edeple vakur olarak ziyaret edilmeli isyan ifade eden vaziyetler olmamalı, yukarıda anlatılan batıl hareketlerde bulunulmamalıdır.
Kabir Ziyareti Duası
Kabristana gelen bir kimse, ayakta,

Esselâmü aleyküm, Ehle dâr-il kavmimmü’minîn! İnnâ İnşâallahü biküm lâhikûne eselüllahüli velekümlafiyyete” der.
Sonra, Besmele ile 11 İhlâs ve 1 Fâtiha okur. İmanımız varsa Yasin suresi okumak evladır. Sonra“Allahümme rabbelecsâdilbâliyeh, velızâmin nahiretilletî harecet mineddünyâ ve hiyebike mü’minetün, edhıl aleyhâ revhan minindike ve selâmenminnî” duâsını okumalıdır.
Hadis-i şerifte denildi ki; “Bir müminin kabrini ziyaret eden “Allahümme innî es’elüke-bihurmeti Muhammed aleyhisselâm enlâ tü’azzibe hâzelmeyyit okusa, o meyyitin (ölünün) azabı kıyamete kadar ref’ olur. Yani kaldırılır.