İbretlik dini hikayeler dediğimiz zaman bu hikayeler bizleri düşündür, dersler verir ve bizleri tebessüm ettirirler. Evet bu hikayelere ders nazarıyla ibret nazarıyla bakarsak müstefit oluruz.
İbretlik dini hikayeler bu yazımızda Gavsı azam Abdülkadir Geylani Hazretlerine ait iki kıssayı paylaşıyoruz. Hissemiz ziyade ola diyerek başlayalım.
İbretlik Dini Hikayeler
Köle Kimdir?
Abdülkadir Geylani Hazretlerine birisi gelerek bir köle hediye eder ve der ki: “Lütfen bu köleyi alınız, size hizmetçi olsun.”
Köle nedir ki hiçbir hakkı yoktur, efendisinin isteğine tabi insan demektir. Abdülkadir Geylani Hazretleri köleyi alarak evine getirmiş ve ona demiş ki “Evladım, bak, şu odalarda yatabilirsin, şu elbiseleri giyebilirsin, yemek istersen de işte şu yemekler var.”
Sonra ona demiş ki “Durum böyledir söyle nerede yatmak istersin?” Kölenin cevabı “Nereyi münasip görürseniz efendim” olmuş. Hazret “Hangi elbiseyi giymek istersin?” Köle “Siz hangisini uygun görürseniz.” Hazret “Peki hangi yemeği seversin?” Köle “Hangisini verirseniz.”
Kölenin bu cevapları karşısında Abdülkadir Geylani Hazretleri birden gözyaşı dökmeye başlıyor. Bu sefer köle tereddüt etmiş acaba hatalı bir cevap mı verdim? Geylani Hazretlerinin gözyaşları arasında köle yaklaşıyor ve diyor ki “Efendim eğer bir kusur ettiysem, özür dilerim, acaba hata mı ettim?”
Hazret “Yok evladım yok, sen hata etmedin, aslında tam isabet ettin” o vakit köle “Peki niye ağlıyorsunuz öyleyse?” Hazret “Senin söylediklerini dinledim de ondan.”
Köle “Ben yanlış bir şey mi dedim?” Hazret “Yok, aslında sen doğru söyledin. Keşke senin bana gösterdiğin itaat gibi, ben de Rabbime böyle bir itaat ve kullukta bulunsam da ömrümde bir defa olsun, Ya Rabbi, Senden hiçbir şey talep etmiyorum. Sen nereyi uygun bulursan o evde yatarım, hangi elbiseyi münasip görürsen onu giyerim, hangi rızkı verirsen onu yerim. Başka bir talebim yoktur Senden” diyebilseydim. İşte onun için ağlıyorum” diyor.
İşte İbretlik dini hikayeler böyle söyleyenden ziyade dinleyenin arif olması acayip bir şey. Köle böyle demiş, lakin dinleyen ne anlamış değil mi? Nasıl bir mana çıkarmış oradan ve hakikat de nasıl yerine oturmuş?
İşte bize kıssadan hisse
İbretlik Dini Hikayeler: 600 Dirhem İplik
Bir ihtiyar kadın varmış. Onun kızı 6 öksüz bırakıp ahirete intikal etmişti. İşte bu hatun ölmeden evvel haftada bin dirhem iplik eğirirdi sonra pazara götürüp satar ve kazandığı para ile o öksüzlere bakardı.
Bu saliha hatunun âlem-i ahirete göçmesi üzerine 6 öksüzün yeme içmesinin temini onun yaşlı annesi üzerine halmıştı.
Yaşlı kadın elinden geldiği kadar çalışıyor ve şöyle dua ediyordu “Allah’ım bu öksüzlerin rızkını sen gönder, benim iş işlemeğe gücüm yetmiyor.”
Yaşlı kadın bir vakit altı yüz dirhem iplik hazırlayıp sabahın erken vaktinde pazara gitmek için evinden çıkmış. Tam Şeyh Abdülkadir Geylani Hazretlerinin evinin önünden geçerken hazret de sabah namazını kılmış ve müritleriyle evinini önünde sohbet etmekteydi.
İbretlik Dini Hikayeler Güzel Bir Tevafuk
O esnada yaşlı kadın şeyhe rastlayıp tazimde bulunmuş. Şeyh de “Gülbacım hoş geldin, nereye gidersin?” diye sormuş. İhtiyar kadın pazara giderim ipliğim var onu satacağım der.
Şeyh hazretleri “o ipliği bana ver bir göreyim!” diyerek ipliği almış. Sonra “Ey ihtiyare kadın benden bükülmüş iplik isteniyor. Sen bu ipliği bana ver de istersen ben satayım!”
İhtiyar kadın “Lütuf edersiniz” dedi. İpliği alan Sultan sanki latife eder gibi elindeki ipliği mescidin damına atıvermiş. Ve o anda büyükçe bir kuş gelip o ipliği kaptığı gibi kaçıvermiş.
Yaşlı kadın “Bu nasıl bir lâtifedir? dedi ise de müritleri kadına işaret ettiler ve ses çıkarma dediler.
Çünkü biliyorlardı ki Abdülkadir Geylani Hazretlerinin her işinde bir hikmet vardı. Yaşlı kadın dahi hiç ses çıkarmadı. Seyyid Abdülkadir Geylani kadına dedi ki “Senin canın sıkılmasın, ipliğini satmaya gönderdim. Parası geldiği vakit ne kadar satılmış ise paranı alırsın.”
İhtiyar kadın pekala diyerek evine gitti. Ertesi günü Gavsü’i-âzâm’a gelerek “Sultanım acaba satıldı mı? dedi. Abdülkadir Geylani Hazretleri “İpliklerin satıldı ama parası gelinceye kadar biraz sabret” dedi.
Kadın hanesine gitti ve bir hafta sonra tekrar Gavsü’i-âzâm’a geldi ve onu gören hazret “Kadın yarın gel!” dedi. İhtiyar kadın onun huzurundan çıkınca kendi kendine söylenmeden duramadı.
Müritler ona dedi ki “Söylenme bir hikmeti vardır. Gel bir iki gün daha sabret. Bakalım ne hikmet zuhur edecek! Çaresiz kadın yine evine gitti.
Bir vakit sonra Abdülkadir Geylani hazretlerinin huzuruna birkaç tüccar geldiler. Hazretin elini öpüp tazim gösterdikten sonra bin altın takdim ettiler. Sonra huzurdan çıkınca müritler merak edip bu kişilere ” Efendiler şeyhimize getirdiğiniz altınlar ne içindir? diye sordular.
İbretlik Dini Hikayeler; İpliğin Sırrı
Onların içinden birisi dedi ki “Bu altınlar şeyhindir. Biz tüccarız. Hindistan’dan ipek ve kumaş aldık tam dönerken şiddetli bir fırtına çıktı ve rüzgâr yelkeni param parça etti. Bizler az daha boğuluyorduk.
Kaptana dedim ki ” Yelkene çare yok mudur? Kaptan ise “Eğer 600 dirhem kadar iplik olsaydı yelkeni dikerdik ve gemi de yürürdü.” dedi.
Bizler feryat ettik ve “Ya Gavsü’l-âzâm, Ya Şeyh Abdülkadir bize beş altı yüz dirhem iplik gönder. Malımızdan sana bin altın nezr olsun” dedik.
Der demez bir de gördük ki o ipliği bir kuş getirdi ve gagasıyla gemiye bıraktı. Baktık ki altı yüz dirhem iplik var. İşbirliğiyle hemen yelkeni tamir ettik. Gemiyi yürüttük ve bu fena durumdan kurtulduk.
Bu olay üzerine borcumuzu ödemek için Şeyhe bin altın takdim ettik, dediler. Ertesi gün yaşlı kadın geldi ve “Efendim acaba para geldi mi? dedi. Hazret çıkarıp bin altını yaşlı kadının eline koydu ve “Benim satışımda senin ki kadar karlı olmuş mu? demiş.
O kadın heyecan içinde ne diyeceğini şaşırmış ve kekeleyerek mutluluk için de teşekkür etmiş ve dualar etmiş. Sonra altınları alıp hanesine gitti. Fakir fukaralıktan kurtuldu. Ve şeyhin samimi bir müridi oldu. Bu kıssayı videolu olarak dinlemek için bir link ekliyorum gayet güzel anlatılmış.
İşte İbretlik dini hikayeler içinde ne sırlar var. Bir dileğin gerçekleşmesi için cenab-ı hak isterse bir kuşu hayra vasıta kılar. Dini hikayeler okumak ve istifade etmek duasıyla..