Dert ve Sıkıntıların Dönüşümü. Merhabalar, bu yazımda sizlere hayatınızın birçok noktasında karşılaşacağınız dert ve sıkıntıların çözümüne-çaresine bakacağız birlikte. Hemen hemen hayatımızın her noktasında bir sıkıntıyla karşı karşıya gelebiliriz. Peki ya ne yapmamız gerekiyor gelin birlikte bakalım..
Arkadaşlar konusunda; seni mutsuz eden, canını sıkan, yanında durmayan, seni üzen, seni kıran, seni aşağıya çeken, seni kıskanan insanları hayatından çıkar… Net ol bu konuda.. Kimsenin seni aşağıya çekmesine izin verme…
Bazı şeyleri kestirip atmayı öğren.. Mesela; tartışma mı çıktı tamam, peki haklısın deyip konuyu kapatmaya çalış. Eğer uzatırsan ve açıklama yaparsan çok yorulursun tükenirsin. Bırak yanında olmak isteyen zaten yanındadır olmayana kendi bilir… Huzurlu Bir Hayat İçin Altın Kurallar – 1memur
Zevkler ve Hobiler konusunda; Yeni şeyler dene, yeni şeyler bul..
Kitap okumaya başla ve daha bunu tutku haline getirmeye çalış, kitap okumak çok güzeldir
Spor yap (sadece yürüyüş değil),
Farklı tarzda müzikler dinle (yabancı ve eğlenceli, hareketli müzikler dinle),
Yeni arkadaşlar,
ve bu anlattıklarım gibi yeni şeyler olsun hayatında…
İlişki Konusunda; Hayatına alacağın kişiye çok dikkat et ve seçici ol…
Doğru kişiyi ve doğru zamanı bekle… Her şey sevgili olmak değil bunu unutma..
Sevgili olacağın kişiyle bile; dost, arkadaş, yoldaş vs.. Olmasını bil..
Bu doğru kişi ve zaman gelene kadar sen bunu düşünmemeye çalış..
Elinden geleni yap, iste ama büyük bir beklentin olmasın.. Kısmetinde varsa hayırlısıysa olur tabii…
Aile konusunda; Bazen çok fazla üstümüze gelebiliyorlar, haddinden fazla…
Ama onları da anlamak lazım, bizim kötülüğümüzü istemezler… Bundan emin ol..
Bizim hoşumuza gitmeyen şeyler olduğu vakitte veya canımızı sıkacak şeyler olduğunda bazen kulağını kapatmayı öğreneceksin… Aileni görmezden gel demiyorum asla bunu yapma, sadece bazen alttan almayı, anlayış göstermeyi, hak vermeyi ihmal etme… Uzatmadan, tartışmadan, kafa yormadan..
O an olmamış – gerçekleşmemiş gibi davran..
Bazen ailelerimizin bizlere söyledikleri şeyleri düşünürken canımızı sıkarken bir de onların açısından bakmak lazım…
Onları anlamaya çalış, onların yerine koy kendini.. Empati…
Ders ve okul konusunda; Yaşın 18-23 aralığında vardığında insan artık yorulmuş halde oluyor, tükeniyor..
Okul, sınavlar, stres vs… artık dolup taşıyor… Sen de üniversiteye geldin artık.. Bugüne kadar yoruldun, tükendin.. Artık senden bir şey kalmadı.. Üniversiteye geçince her şey iyi olur sanıyorsun ama aslında hiçbir şey öyle olmuyor.. Sıkıntının ortasında umut nasıl korunur
Asıl her şey o zaman başlıyor. Hani şey gibi vücudumuzun herhangi bir yerine bir şey olunca o an hissetmeyiz ya, sıcaktır kanımız aksa bile acısını hissetmeyiz… Sonradan fark ederiz ve acısını hissederiz.. İşte biz de üniversiteye gelinceye kadar canımız yanıyor, yoruluyoruz ama hissetmiyoruz… Şimdi birer birer farkına varıyoruz, canımızın ne kadar yandığını görüp hissediyoruz artık…
Senin artık yapman gereken şey; stres yapmadan derslerine konsantre olmak. Sınıfta kalırsan kal önemli olan üniversiteye kadar gelebilmekti ve sen bunu başardın.. Bundan sonrasını kendini geliştirmeye odakla.. Sınıfta kalsan da 10 yıl okulu uzatsan da kendini eğitip geliştirebilirsen kimse sana okulu sormaz. Yaptıklarını, düşündüklerini sorar ve görür zaten. Dersleri aksat demiyorum ama kendini geliştirmeye odaklan bundan sonrası için.. Ders okul konusunda zaten elinden geleni yaptığını biliyorum ama kendini kasma-sıkma… Stres yapma olacağına bırak… Tıp da okusan, 2 yıllık boştan bir bölüm de okusan; kendine bir şey katmadığın müddetçe hiçbir yere varamazsın…
Diyeceğim o ki; hakkında hayırlısı olsun ama her şeyi okula bağlama.. “Geleceğini okul değil, sen belirlersin”
Genel olarak;
Zaman akıp gidiyor, hayat zorlu bir maraton.. Senin burada yapman gereken; kendinin en iyisi olmak.. Yarın yaşayıp yaşamayacağımız bile belli değilken neden canımızı sıkıp, üzüp, kendimize yük bindiriyoruz ki?
Hayat gelip geçici, dik durmayı, ayağa kalkmayı öğreneceksin bir şekilde… Düşe kalka yürümeyi öğrendiğimiz gibi, aldığımız yaralarda ve düştüğümüz zamanlarda da ayağa kalkmayı öğreneceğiz…
Aile, arkadaşlar, sevgili(eş), okul, hobiler vs.. bunlar hayatın temellerinden ama sen çözüm üretmeye odaklan.. Canını sıkıp içine atmaktansa; paylaşmayı öğren.. Kendin çözemiyorsan veya düşünemiyorsan tanıdık veya tanımadığın birine canını sıkan durumu anlat. (bazen en yakınımızdaki insana bile anlatamayız kendimizi, açamayız içimizi).
Son olarak şunu demek istiyorum;
“Hayat üzülmek için çok kısa”
Kendine iyi bak, sağlıcakla kal..