Dalkavukluk Nedir?

Dalkavukluk birtakım maddi menfaat temin edilecek kişiye yönelik yapılan yağcılık, olarak ifade edilir. İlim adamlarına, kanaat önderlerine veya patronlar karşı yapılan dalkavukluk, insanın maddi menfaati elde etmek adına şerefinden, hakikatten ve adaletten sapmasına varacak şekilde gerçekleşebilir.

Dalkavukluk kötü ahlak olması ile beraber, daha farklı ahlak dışı davranışlara da sebebiyet vermesinden dolayı kerih görülür. Zalim bir sultan karşısında hakkı söylemek yerine, dalkavukluk yapan alim ve ilim adamları helak olmuştur.

Müdahene caiz midir?

İslam dini, her şeyi en ince ayrıntısına kadar çizen ve akla gelmesi muhtemel her olayı cevaplandıran bir dindir. Bir insanın gücünün yetmesine rağmen bir hatayı, adaletsizliği ve kötülüğü engellememesi, İslam’a uygun olmayan çözümleri onaylaması ve dalkavukluk yaparak dinin dışındaki her şeye menfaat icabı onay vermesi, müdahenedir.

Diğer bir deyişle, dalkavukluk nedeniyle ortaya çıkan davranışlara müdahene denilebilir. Bu ise, caiz değildir. Ancak bir de, müdara vardır. Hadisi şerifte, “Allahü teâlâ, farzları emrettiği gibi, müdara etmemi de emretti” buyrulur.

Peki müdara ne demek? Caiz midir?

İslam da, iyi geçinmek aklın başı olarak ifade buyrulur. Fitnenin yoğun olduğu dönemlerde, Müslüman’ın iyiliği emretme kötülükten de alı koyma gücü ve kuvveti bulunmayabilir.

Kendisine, ailesine veya çevresine zarar gelmesi korkusu ile dünya menfaatlerinden veren Müslüman, müdara yapmış demektir. Bir hadisi şerifte, “Müdara sadakadır” buyrulur.

Dolayısıyla, ölüm korkusu veya dinine ve kendine zarar gelmesi endişesi ile bir adaletsizliği onaylamak zorunda kalan, düzeltme konusunda aksiyona geçmeyen Müslüman, dalkavukluk yapmış sayılmaz. Bu dinimizde de yeri olan, müdaradır.

Kişi, kendisine ve dinine zarar gelme korkusundan değil de, maddi çıkar ve yüksek menfaat elde etmek nazırı itibari ile sussa, müdara yapmış olmaz. Bir işyerindeki adaletsizliğe terfi almak maksadıyla susan kişi, kendisini zarardan korumuş sayılmaz.

Elbette ki kişinin söz konusu adaletsizliği düzeltebilecek gücünün olmasına dikkat edilir. Böyle bir gücü olmasına rağmen yapılmayan müdahale, müdara değildir.

Haksızlık karşısında susan…

İslam dini, Müslüman’ın haksızlık ve adaletsizlik karşısında cevval davranmasını emredir. Hakikati bilmesine, gücü olmasına rağmen pasif kalan müminin şeytanlık yaptığını söyler. Durum böyle iken, bırakınız susmayı, maddi menfaat uğruna bir adaletsizliğe onay veren, savunan Müslüman’ın hali dilsiz şeytanlıktan çok daha beter bir durumu anlatır.

Bir Müslümanın ahlaklı olması ve bu hal üzere hayatını devam ettirmesi esastır. Yani istikamet üzere olmak. Cenab-ı hak bizleri ahlakı hasene ile teçhiz eylesin ve dalkavukluk gibi Ahlakı rezileden de muhafaza buyursun.

Bencillik nedir? konulu makaleye ulaşmak için buraya tıklayınız.

Yorum yapın