Bir Büyük Günah – Faiz Almak ve Faiz İle Borç Vermek

Faiz almak dediğimizde dinimizin haran kıldığı ve bunu açıkça Kuranda beyan ettiği bir fiil aklımıza gelir. İslam alimler bu fiili büyük günahlar arasında saymışlar.

Evet bir faiz almak dediğimiz zaman bir Müslümanın bin düşünmesi icap eder. Zira bu konu şüpheli kapalı bir konu değil açıkça kuranda yasaklanmıştır.

Faizin Almak Tanımı

Faizin yasak olması İslam’ın temel ilkelerinden birisi olup toplum hayatını zehirleyen bir fiildir. 

İslâm dini geldiği vakit herhangi bir zarar ve mağduriyete yol açmayan insan ilişkilerine, İslami çizgide olan hukuki ve ticari hayata müdahale etmemiş, yalnız yanlış ve haksız uygulamalara karşı insanları uyarmış, bazılarını da yasaklamıştır ki Faiz almak yasağı dahi böyledir.

Faiz kelimesinin Arapçadaki karşılığı riba olup lügatte “herhangi bir şeydeki usulsüz artışı ve fazlalığı” ifade eder. Genel manada “borç verilen bir parayı belli bir vakit sonunda belli bir fazlalıkla almak veya bir borç içinde doğan ve süresinde ödenmeyen bir alacak için bu alacağın fazlalıkla geri alınmasını ifade eder. 

Bu şekilde şart ve uygulamaları içeren hallere “faizli işlemler” denmektedir. Türkçede daha çok, yine Arapça olan “faiz” kelimesi yaygındır.

Faiz Yasağı Ne Zaman Başladı?

Faiz almak yasağı İslâm’la başlamış olmayıp uzun bir geçmişi vardır. Yahudilik ve Hristiyanlıkta da faiz yasağı olmakla beraber Yahudiler Tevrat’ı tahrif etmişler faizi kendi aralarında (İsrâiloğulları) yasak saymış ama kendilerinden olmayanlara karşı serbest saymışlardır.

Kur’an da yahudilerin bu haline değinmekte, yasaklandığı halde faiz alıp vermelerinin yol açtığı ve açacağı sonuçlar anlatılmaktadır. (Nisa 160-161).

Tarihe baktığımızda da gelmiş geçmiş birçok düşünür, filozof ve devlet adamı da açık bir haksızlığa yol açması, sermayenin belli bir sınıfın elinde olması, geniş halk kitlelerinin sömürülmesine neden olduğu için faize karşı çıkmış, onunla mücadele etmişlerdir.

Nitekim Eflâtuna baktığımızda faiz almak fikrini doğru bulmamakta, Aristo ise “paranın parayı doğurmayacağını” belirterek bu yolla sağlanan kazancın tabii olmayan kazanç olarak nitelendirmektedir.

Luka İncil’inde de bu yasaktan söz edilmiş olup Hristiyan dünyasında bu yasak uzun bir süre devam etmiştir. Lakin Batı’nın iktisadî gelişiminin doğurduğu ihtiyaçları karşılayacak yeni müesseseler ortaya konamadığı ve kilisenin elinde de hatırı sayılır bir sermaye oluştuğu için faiz yasağı giderek hoş görülmeye başlanmış,

Fransız İhtilâli’nden sonra iyice yaygınlaşıp Batı ekonomisinin temel unsuru olmuştur. 

Kurana göre faiz almak kesin yasaktır

Kur’an islamdan evvel yaygın olan âdeti aşamalı bir akış içerisinde, gerekli önlemleri alarak ve bu uygulamanın yerini tutacak kurumları da göstererek yasaklamıştır.

Hz. Peygamber (sav) de kendi zamanında bilinen ve yapılan faizli ticarî işlemlerin faizden arındırılmasına öncülük etmiş, bu konudaki emir ve yasaklarıyla kaldırmıştır.

Dinimizin haram kıldığı ve bunu açıkça Kuranda beyan ettiği bir fiil aklımıza gelir. İslam alimler bu fiili büyük günahlar arasında saymışlar.

Evet bir faiz almak dediğimiz zaman bir Müslümanın bin düşünmesi icap eder. Zira bu konu şüpheli kapalı bir konu değil açıkça kuranda yasaklanmıştır.

Faiz ile ilgili ayetler

Bakara 275. Ayet  “Faiz yiyenler, şeytanın dokunduğu (cin çarpmış) kimse gibi (kabirlerinden) kalkarlar. (Bu ceza:) “Alışveriş de faiz gibidir.” demeleri nedeniyledir.”

Bakara suresi 276. ayet “Allah, faizin bereketini siler, sadakaları ise artırır. Allah, (faizi alışveriş gibi helal sayan) kâfiri ve (faizle muamele eden) günahkârları sevmez.”

Bakara suresi 278. ayet bu konuda çok açık “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve şayet müminlerseniz faizi terk edin. “

Nisa suresi 161. ayet “Yasaklandıkları hâlde faiz ve insanların mallarını batıl yollarla yemeleri nedeniyle…”

Böyle bir durum varsa nasuh tövbe ile samimi ciddi tövbe dilmeli ve afv edilmek için dua edilmedir. Muhakkak Allah çok bağışlayıcıdır. Yeter ki samimi olalım.

Evet pek çok ayet açık bir şekilde Faiz almak fiilini yasaklıyor ve dinimiz büyük günahlara arasında sayıyor. Allah biz bu çirkin fiilden muhafaza buyursun inşallah…

Bu konuda diyanet işleri başkanının hutbesi de okunabilir.

Yorum yapın