GerÇek KardeŞlİk, Hakİkİ Dostluk
Arkadaş kadar insanı yoldan edecek bir varlık yoktur.
Kötü arkadaşlara aman dikkat
Etiket
insan kardesini secemez ama arkadaşini secer
Benzer Konular
insan kardesini secemez ama arkadaşini secer
Akrabalarını Kader Seçer, Arkadaşlarını Sen Seçersin !
rihimizde dün bu tür güzel dostluklar vardı, dostu için malını, canını, her şeyini feda edebilecek güzel dostlar vardı. Mithat Cemal, Mehmet Akif Ersoy’un, dostlarına karşı tutumundan bahsederken şöyle der: Dostunu, sevmek kelimesinin noksansız mefhumu ile seviyordu. Öldüğü zaman; düştüğü zaman; dünya aleyhine döndüğü zaman; yanında olmadığı vakit ve sevmeyenlerin yanında bulunsa bile. (Mehmet Akif ve Safahat, s. 7
Evet gerçek mü’min böyle olur. Gerçek dost, gerçek arkadaş böyle olur. Gerçek mü’min, gerçek dost sadece kendisini düşünmez, gerektiğinde dostlarının, kardeşlerinin yardımına koşar, imdadına koşar. Onların kötü durumda olmaları, sıkıntı içerisinde bulunmaları kendisini üzer, rahatsız eder, bundan ıstırap duyar. Bakınız sevgili Peygamberimiz bu hususu hadis-i şeriflerinde ne güzel belirtmiş: Mü’minlerin birbirlerine karşı sevgi, merhamet ve şefkat göstermelerinin misali bir vücudun misali gibidir ki, o vücudun bir organı rahatsızlanırsa, diğer bütün organlar uykusuz kalarak ve acı duyarak onun ıstırabını paylaşırlar. (Müslim, Birr, 66) Sizden biriniz kendisi için arzu ettiği şeyi din kardeşi için de arzu etmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olamaz. (Buhârî, İman, 7; Müslim, İman, 71)
Mü’min uyanık olur, dostunu düşmanını bilir. Gelişigüzel herkesi dost edinmez, dost seçerken gayet dikkatli davranır. Mezhep imamımız
İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin hocalarından Hz. Ali’nin torunu İmam Cafer-i Sadık (ö.148/765) şu tavsiyede bulunur:
Beş kimse ile beraber bulunmaktan sakın:
Birincisi yalan söyleyen; çünkü devamlı ona aldanırsın.
İkincisi ahmak, aklı az olan; çünkü sana iyilik yapayım derken kötülük yapar.
Üçüncüsü cimri; çünkü en çok işine yarayacağı zaman seni bırakır.
Dördüncüsü kötü kalpli kimse; çünkü menfaatına kavuşmak için seni harcar.
Beşincisi fasık, yani açıkça kötülükleri yapan; çünkü seni bir lokma ekmeğe satar. (Bk. Rehber Ansiklopedisi, III, 170)
Sevgili Peygamberimiz hadis-i şeriflerinde: Allah katında arkadaşların en hayırlısı, arkadaşına hayırlı olandır. Allah katında komşuların en hayırlısı da komşusuna en hayırlı olandır. (El-Fethu’l-Kebîr, I, 570) Kötü arkadaştan sakının. Zira o, ateşten bir parçadır ki, ne onun sevgisi sana fayda verir, ne de sana olan ahdini yerine getirir. (Ramuz, 173/3) buyrurmuştur.
Diyarbakırlı Said Paşa da bir beytinde:
Seyyiât insana nefs-i kemterinden gelür
Her hacâlet ademe sû-i karîninden gelür der.
Anlamı şöyledir: Kötülükler insana fena nefsinden gelir, utanılacak şeyler ise insana kötü arkadaşından gelir, kötü arkadaşına uyarak kötülükleri yapar, kötü yollara düşer.
Rehber, yol gösteren, rehzen ise yol kesen demektir. Arkadaş ve dostlarımızı seçerken dikkatli olmalıyız. Rehber zannettiğimiz rehzen olmamalı. Şair ne güzel söylemiş:
Mizana vur konuştuğun ihvanı ibtida
Rehber zannettiğin rehzen olmasın
Denilmiştir ki, insanlar üç kısımdır:
Bir kısım insanlar vardır ki, gıda gibidirler, onlardan hiçbir zaman müstağni kalınmaz, her zaman onlara ihtiyacımız vardır. Yemeden içmeden yaşamak mümkün olmadığı gibi, onlarsız yaşamak da mümkün değildir. Başka bir ifadeyle yeme ve içmeden usanılmadığı gibi, bu tür insanlardan da usanılmaz.
Bir kısım insanlar da vardır ki, deva yani ilaç gibidirler. İlaç, her zaman alınmadığı, ancak gerektiğinde alındığı gibi, onlara da her zaman değil bazı durumlarda ihtiyaç duyulur.
Bir kısım insanlar da vardır ki, dert gibidirler, insanlara zarar verirler, onlara hiçbir zaman ihtiyaç duyulmaz, hatta onlardan kaçılır, yanlarına yaklaşılmaz.
Gerçek dostla ilgili olarak söylediklerimizi özetleyelim:
Dostlarınız içerisinde sizi yüzünüze karşı çekinmeden eleştiren, ama kusurlarınızı da herkesin içinde savunan,
Başarılarınızdan dolayı kıskançlık duymayan, bilakis sevinip, mutlu olan; başarısızlıklarınızdan dolayı da üzülen,
İhtiyacınız olduğu zaman ilgisiz kalmayan, aksine hemen yardımınıza koşan,
Her söylediğinizi tasdik etmeyen, aksine, bildiği doğruları söyleyen biri veya birileri varsa bilin ki, gerçek dostunuz odur. İşte bu sebeple denilmiştir ki:
Dost odur ki, sana doğrusunu diye,
Dost değildir, sana doğrusun diye.
Konumuzu kainatın Efendisinin damadı ve ilim şehrinin kapısı Hz. Ali’nin: Her şeyin hayırlısı yenisidir, fakat dostun hayırlısı eski olanıdır.