Abdurrahman Bin Avf Kimdir?

Abdurrahman Bin Avf cennetle müjdelenen on sahabeden bir olup Allah’ın rızası ve onun yolunda her şeyi feda edilebilen örnek bir sahabedir.

Abdurrahman bin Avf Peygamber Efendimize ilk iman edenlerdendir. Hz. Ebubekir vasıtasıyla Müslüman olmuş ve Resul-i Ekrem’i (sav) kabre indiren dört kişiden birisiydi. Tebük Seferi esnasında imamlık ettiği bir namaza Peygamberimiz (sav) de iştirak etmiş, böylece Hz. Ebu Bekir gibi o da Peygamberimize (sav) imamlık yapmış oldu.

Câhiliye devrinde adı Abdüamr veya Abdülkâ’be iken Müslüman olduktan sonra Resul-i Ekrem (sav) adını Abdurrahman olarak değiştirilmiştir.

Genç yaşlardan itibaren ticaretle uğraşan bu mübarek sahabe cahiliye zamanında bile içki içmeyen ve güzel ahlâka sahip biri olarak tanınan birsiydi.

Abdurrahman Bin Avf’ın Hicreti

Müslümandan olan ilk sekiz kişiden biri olan Abdurrahman bin afv Mekke müşriklerinin baskı ve zulümleri nedeniyle önce Habeşistan’a daha sonra da Medine’ye hicret etmiştir.

Medine’ye hicret ettikten sonra Hz. Peygamber (s.a.v.) onu Saîd bin Rebî (r.a.) ile kardeş yaptı. Saîd (r.a.) Medine’nin en zenginlerinden birirydi. Hemen Abdurrahman bin Avf (r.a.) ile malını, servetini paylaşmak istedi. Lakin Abdurrahman (r.a.) ona: “Kardeşim! Allah senin malına, mülküne ve çoluk çocuğuna bereket versin. Sen bana çarşının yolunu göster, alış-veriş ile meşgul olur, ihtiyacımı karşılarım” dedi.

Hazreti Peyganber (s.a.v.) Efendimiz, Abdurrahman’ın (r.a.) bu sözlerini işitince çok memnun olur ve ona hayır dua eder. Çok kısa bir zaman sonra zengin olan Abdurrahman bin Avf (r.a.) şöyle demiştir. Taşa elimi uzatsam, o taşın altında ya altın veya gümüşe rastladığımı görürüm” 

Kahraman Sahabe

Bedir Savaşı’na katılan Hz. Abdurrahman, çok büyük kahramanlıklar göster­di.

Uhud savaşında canıyla malıyla her daim sevgili Peygamberimize hizmet eden Abdurrahman İbn Avf (r.a.) Uhud savaşında 20 yerinden fazla yara almış lakin Efendimizin (sav) yanından hiç ayrılmamıştır.

“Ceyşü’l-Usre” de denilen Tebük seferi için malının bütününü bağışlamıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.) vefat ettikten sonra validelerimizin hizmetlerinde bulunmuştur.

Bir vakit 700 deve yüklü kervanı Medine’ye girince büyük bir patırtı kopmuştu. O sene de Medine’de bir kıtlık vardı. Hz. Aişe (r.anha) annemiz dedi ki Bu ne gürültü nedir?

Abdurrahman bin Avf kervanı ile geldi. Kervanda buğday, un, yiyecek var denilince Hz. Aişe (r. anha): “Allah onun verdiklerini dünyada bereketlendirdi. Ahiretteki sevabı da daha büyüktür. Ben Resûlullah’ın (s.a.v.) şöyle dediğini duydum: Abdurrahman bin Avf emekleyerek Cennet’e girecektir.”

Allah Yolunda İnfak

Bu müjdeli haber Abdurrahman bin Afv (r.anha)gelince 700 deve yüklü o büyük kervanı Allah yolunda infak etti.

Bu mübarek sahabe son derece kerim birisiydi. Onun serveti arttıkça cömertliği de o derce artıyordu. Allah yolunda sarf etmek onun için bir zevkti. Kalbi her daim Allah ve Resûlullah sevgisiyle doluydu, iffetli, merhametli, müşfik ve çok cömert idi. Dünyayı ahirete tercih etmemiş ve tam Müslümanca yaşamayı her şeyin üstünde tutmuştu bir sahabe idi.

Bu mübarek sahabenin şu sözleri cayi dikkattir. “Benden daha hayırlı olan Mus’ab bin Umeyr şehit olduğu vakit kefen olarak bir hırkaya sarılmış, başı örtülse ayakları, ayakları örtülse başı açıkta kalı­yordu! Benden daha hayırlı olan Hamza da şehit olduğu vakit böyle olmuştu. Bizim ise servetimiz alabildiğine çoğaldı. İyiliklerimizin karşılığını bu dünyada al­maktan ve ahirete ise bir şey kalmamasından korkarım!”

Halifelere Müsteşarlık Yaptı

Hz. Ebû Bekir‘in halifeliği esnasında ona müsteşarlık yapmıştır. Öyle ki Hz. Ebu Bekir ölmeden evvel hastalığı sırasında Hz. Ömer bin Hattab’ı yerine halife seçme düşüncesini ilk kez ona söylemiştir.

Abdurrahman bin Avf, Hz. Ömer’in hilâfeti zamanında da bu görevine devam etti. Sahabeler halifeye söylemekten çekindikleri konuları onun vasıtasıyla intikal ettirirlerdi.

Halife Hz. Ömer’e bu derece yakınlığı nedeniyle zaman zaman geceleri Medine sokaklarında onunla birlikte gezer ve asayişi kontrol ederlerdi. Bu sıralarda hac emirliği ve beytülmal muhafızlığı da yapmıştır.

Hz. Ömer, Mecusi bir köle tarafından şehit edilince Hz. Abdurrahman’ı imamlığa geçirdi ve kendisinden sonra gelecek halifeyi belirlemek üzere tayin ettiği altı kişilik şuraya Hz. Abdurrahman’ı da dâhil etti.

Halifelik makamına Hz. Osman ve Hz. Ali’den başka kendisi de aday olduğu halde, adaylıktan çekilmiş ve halifeyi tayin etme yetkisini üzerine almıştır.

Daha sonra şura üyeleriyle ayrı ayrı görüşerek istişare etmiş hatta İbn Kesîr’in ifadesine göre 3 gün boyunca geceli gündüzlü ordu kumandanlarıyla, eşrafla, kadın erkek Medine halkıyla ve dışarıdan gelenlerle görüşmüş bu istişarelerin sonucunda Hz. Osman bin Affân’ı halife ilân etmiştir.

Hz. Osman’ın halifeliği zamanında da müsteşarlık ve hac emirliği görevlerine devam etmiş ve zaman zaman halifeye çeşitli ikazlarda bulunmuştur.

580 tarihinde doğan Abdurrahman İbn Avf (r.a.) 653 tarihinde 75 yaşlarında iken vefat etmiş olup cenaze namazını Hz. Osman (r.a.) kıldırmış ve Cennetü’l-Baki mezarlığına defnolunmuştur. Rabbimizden şefaatlerini niyaz ediyoruz.

Yorum yapın

meritking madridbet güncel giriş madridbet kingroyal giriş meritking giriş meritking yeni girişt madridbet yeni giriş