Eşim bana düşman gibi benden ayrılmak istiyor ben boşanmak istemiyorum ne yapmalıyım

Bir yıllık evliyim ama şu an eşimden ayrıyım, annemin yanındayım. Eşimin ailesi, eşimi bana karşı düşman ettirdiler. Sürekli ailesi yüzünden sorunlar yaşadık. İlk başlarda eşim her zaman beni destekler, benim yanımda olurdu. Şimdi ise ailesi ne söylediyse, eşim bana sahip bile çıkmıyor. Boşanmak istediğini söyledi ama dava falan açmadı. Daha tam bir ay oldu ayrı kalalı. Ben işimi çok seviyorum ama sanki ben onun düşmanıyım gibi davranıyordu. Bu durumda ben ne yapmalıyım ki yuvam yıkılmasın? Eşimi sürekli benim yanımda aşağıladılar, hakaret ettiler, küfürler ettiler. Şimdi ise bütün sorunların benden kaynaklı olduğunu söylüyorlar. Benden boşanırsa her şey düzelecekmiş. Ben ne yapmalıyım, sizce yardımcı olur musunuz?

Kardeşim, bu konuda yapacağın ilk şey, dualarla Allah (c.c.)’ya sığınmak. Fazla zıtlaşmaya girmeyin, geçmişi ve ailelerin ne dediklerini bir kenara bırakarak gündeme getirmeyin çünkü durumları daha da beter yapmaktan başka bir işe yaramaz, bu sizin hayatınız ne de olsa. Ona olan sevginizi fazla üzerine gitmeden, gerek söz gerekse davranışlarınızla belli edin. Bir süre kafasını toplaması, belki sağlıklı düşünerek doğru karar vermesini sağlar. Bir de kendinizi gözden geçirin, “Ben nerede yanlış yaptım?” diye. Sonuç olumsuz olsa bile, kendinizi fazla yıpratma; ne de olsa imtihan dünyası, bunu sakın unutma. Rabbim yar ve yardımcınız olsun, hakkında ne hayırlı ise onu versin.

Eşimle 8 aylık evliyiz. 19 yaşındayım, ben ise 31 yaşındayım. Ortada hiçbir sebep yokken geçen ay bir kez ayrılmak istediğini söyledi. Babasını çağırmış, babası geldi, aldı, gitti. Tabii ki karımı aradım, sordum ama döndüğünde “Bir şey hissetmiyorum şu an ama devam edelim” dedi. O günden beri 1 aydır her şey güllük gülistanlık, hiçbir problem yok. Geçen akşam çok iyiydik, çıktık, gezdik, geldik eve, sarıldık, uyuduk. Sabah kalktı, “Ben boşanmak istiyorum” dedi. Babasını çoktan yine çağırmış. Şaka gibi, bariz komedi. Ben de bu sefer hiç tepki vermedim, “Madem böyle istiyorsun, hadi git davanı aç” dedim. Sizce ne olur? Teşekkürler.

dava açtı. Savcılıktan da bu gün suç duyurusunda bulunmuş, ona zarar vereceğimi ve bebeğime de zarar vereceğimi düşünüyor. Psikolojisi çok bozuldu. Davayı açalı 2 ay oldu, hala gün belli değil. Seninle konuşmak isterim, benim de psikolojimi bozdu.

Ben de eşimle büyük sıkıntılar yaşıyorum. Eşim benden soğudu, düşman gibi davranıyor. 23 yaşındayım, eşim 19 yaşında, 1 yaşında kızımız var. 2 yılımız güzel geçti, son bir yıl içinde tam 5 kere gidip geldi. Annesinin evine gittim, peşine koştum, yuvamdır dedim, getirdim, gittim, peşine getirdim. Alışkanlık haline getirdi. Daha çok cahil, ben annemin evinde kalacağım, çocukla da kardeşim bakar diyor. Çok mantıksız konuşuyor ama ben ayrılmak istemiyorum. Aramızda çok olaylar geçti, ne sevgi ne saygı kaldı. Oysa ben onu canımdan çok sevmiştim. Kavgalar, küfürler… Hiçbir şey ya, eser kalmadı. Böyle olacağını aklımın ucundan geçmezdi. Çok çaresizim, her gün dua ediyorum, Rabbim sesimi duyar, onun içine merhamet verir inşallah. Ne yapacağımı bilemiyorum 🙁

Vallahi benim de bir kızım var, 1 yaşında. Benim de eşim aynı şekilde bana düşman gibi davranıyor. Ben de istiyorum, dönmesini ama dinlemiyor. Daha çok cahil, kafasına yerleştirmiş: “Ben annemin yanına kalacağım, çalışacağım, kızıma kardeşim bakacak” diyor. Plan yapmış, asla inanmıyor benim hiç bir dediğime 🙁

Merhaba, 25 yaşındayım, kocam 30 yaşında. 3 aydır babamın evindeyim. Eşim arayıp sormuyordu, geçen gün geldi, ben suratına bakmadım. 3 aydır ne beni ne de oğlumu aradı, sormadı. Ben de onun umurumda olmadığını gösterdim. Arkadaşlara, “Ayrılacağım, davayı açsın” demiş. Beni camdan dışarı baktırmayan adama ne oldu, anlayamadım. 2 yaşında oğlumuz var, onu da aramıyor, telefonunu engellemiş.

Selamünaleyküm, ben Tugay ÖZ, 32 yaşındayım, Samsun Bafralıyım. Almanya’da Mannheim’da doğdum. Annem ve babam çok şiddetli kavgalıydı, 12 yıl evlilikten sonra boşandılar. Ondan sonra ben ve 2 kız kardeşim üzüldük ama ben hiç toparlanamadım. Dedem ve babaannemle kaldık, ayrı gayri bir hayat sürüyorduk. Bir şey öğrenemedim, hayatım cafelerde geçti, yani 15 yaşımdan bu yana.

Evlendim, eşim tesettürlü, ben özel olarak seçtim. Deliler gibi aşık oldum, kavgalar oldu, kimde olmuyor ki? Hz. Hamza bile eşiyle küsebilirdi, yani bu normal. Benim psikolojim bozuk, iki çocuğumuz var, kızım büyük, ilk göz ağrım, sonra oğlum. Benim ve eşimin aileleri çok problemli, sağlıklı bir ortam yok. Ben eşimi çok üzdüm, bir gün geldi, ailesi Diyanet İslamı’nı reddetti ve şeriatla yaşama başladı. Almanya’da yapabildikleri kadar. Helal olsun, yine de Allah’ın dediği doğru, buysa, ben üzüldüm. Eşimi de böyle yaşamaya ikna ettiler ve ben birden Türk bayramı ve cuma namazlarını bırakacakmışım, çünkü Diyanet camisinde demokrasi varmış, ondan hepsi gayrimüslimmiş, orada namaz kabul olmuyormuş.

Araştırdım, var böyle şeyler, çok karıştım. Bildiğim en büyük şey, Allah birdir, elçisi Hz. Muhammed Efendimiz ve 32 farzı da biliyorum ama yetmiyormuş, yine de gayrimüslimmişim. Alındım, eşim dedi ki, “Gayrimüslimsin.” Şimdi, benim maçoluk yani paşalığımı çeken hanım birden bana kırıcı, çok ağır kelimeler kullanmaya başladı. En küçük kavgada annesine gidiyor. İlk kez, 7 senedir evliyiz, eşimin bana söyledikleri öyle itici ve nefretle dolu ki, ben gayrimüslimim ?

Benden yakın çevreme ağladım. Daha evdeyim, karım 2 dedi, kendine yatacak yer bul dedi, kızımın okulu başlıyor, 1. sınıf. Fotoğraflarım, tüm 11 sene, 4 sene tanıştık ve 7 sene evliyiz, büyük aşk, devlerin aşkı. O esmer, ben sarışın, tuhaf ama sarışın sevdi. Benim eşim mavi gözlerimi severdi, sesimi severdi, saatlerce duymak isterdi. Şimdi diyor ki, “Çene, çene, çene, konuştum mu odayı terk ediyordu,” böyle nefret. 3 gündür seferber oldum, babası sinacının teki, hacı ama Bulgarla yatmış, 3 sene ortaya çıkmadı, Bulgar karı 23 yaşında, babası 52, düşün. Ama annesi geri aldı babasını.

Dedim ki, “Siz şeriat yaşıyorsunuz, şeriata göre evli bir adam idam oluyor, giden tüm ilahiyatçılara sorun, herkes bilir, onu affedilir, çünkü tevhid yapıyor, gayrimüslim değil, yani Allah affediyor.” Ama ben Diyanet namaz kılıyorum, Türk bayrağı altında, ondan gayrimüslimim. Çocuklarıma çok bağlıyım, hele ki kızım, 6 yaşında. Baban en önemli oldu zamanlar çünkü, arkanı dönmüşsün, kız evleniyor. Çocuklarıma çok şey öğrenmek istedim, ben ayrılmış anne babanın oğlu olarak çok çektim.

Yemin ettim, ben ayrılmayacağım ama eşime çok paşalık, maçoluk yaptım ama iyi yanımızda çok, yani sanki onu aldattım. Bana diyor ki, “Keşke aldatsaydın, ama bana iyi söz söyleseydin.” Ben maçoyum, sevgim içimde, diş vurmuyor, böyle. Bunu bilerek evlendi benimle. Şimdi nefret ediyor. Her gün deniyorum, üstelik sinacı babası orada gelmiş, güya mümin. Yanı Allah’ım, bana yardım etsin. Keşke Efendimizin zamanında yaşasam da esas şeriatı yaşasam. Allah yardımcım olur, inşallah.

Ben de eşimden boşanmak üzereyim, o beni terk etti ve bir kızımla kaldım. Ben 10 yıllık evliyim, kocam sanki hiç sevmemiş gibi, sanki nefret ediyor. İki ay oldu evi terk edeli. Kızına düşkün ama o da geçer, biliyorum; bir zamanlar beni de seviyordu çünkü dava açmıştı. Bugün geldi ve bana dedi ki: “Köpek gibi çalışıp sana bakmak zorunda değilim, git ne halin varsa gör, iş mi bulursun, bilmem.” Ev sahibini arayacağım, yarın ne yaparsan yap. Şimdiye kadar otellerde sürünmüş, ben iş bile bulmuyormuşum, bekliyormuşum. Kızıma bakıp kocamın vazgeçmesini beklemekte suç oldu. Başkası olsa böyle yapmaz, kovarmış beni kapının önüne. O insanmış, insanlığından yapmamış.

Ben onu çok sevdim, ortak iş yeri açtık, ama artık iş yerimizi o işletiyor ve beni diskalifiye etti. 3 yıldır kızım 2 yaşında. Şimdi her şey bambaşka oldu. Hiç aldatmadım, Allah korusun, inançlıyım. Ben kaşımı kaldırıp bakmam, karakterlerimiz uyuşmuyormuş. 4 yıl önce yine boşamaya kalkmıştı, büyükler araya girdi. Şimdi kimseyi karıştırmam diyor. Kavgalarımız oldu, hiç beni beğenmedi. Son zamanlarda kilo aldım hamilelikte. Allah’a dua ediyorum, ne yapmalıyım, bilmiyorum. Siz ne durumdasınız, merak ettim.

6 yıllık evliyim, bir de 5 yaşında kızımız var. Karım beni istemiyor, 20 gündür ayrıyız. Bana güvenmediğini söylüyor. Ben sürekli kendisini arıyorum, yaptığım hatalardan kendisinden özür diliyorum, fakat beni affetmiyor. Yuvamızın yıkılmasına izin vermek istemiyorum, ben eşimi seviyorum. Bana düşman gibi davranıyor. Ne yapmalıyım? Bir de karakolluk olduk.

25 senelik evliyiz, 3 çocuğum var. Kocam maddi ve manevi olarak pek yardımcı olmazdı, çalışırdı ama az miktar verirdi. Yine de seslenmedim, para her şey değil diye, ortada yavrularım var diye severdim. Küçük yaşta evlendik, ikimiz de 17 yaşındaydık. Her seferinde kredi çekerdi ve yine yardımcı olmazdı. Sonunda kredi azaldı ama ben de artık gücüm kalmadı. Son günlerde bana sormadan kredi çekip annesinin evine yaptırmak için konuşmuş, hayır dedim ama olan oldu, küfür etti, ailesi de kocamdan, sonunda çocuklara da başladı. Çocuklara eziyet etmesi, küfür ve hakaretler arttı. Uyardım ama aldırış etmedi. Hakim tarafından evden uzaklaştırıldı. Aklını belki başına toplar diye düşündüm, ev taksidi, bu, yatırdığım da anlar halimi.

Haklı oldum, ama tersi olacağını hiç beklemedim. O da seviyordur, dayanamaz dedim. Sorumluluğunu alır, evinin, çocuklarının. Ama küfür, yalan, hakaretler bitmiyor. 5 ay oldu, boşanmak istiyor, küfür ediyor, ailesi de aynı, dayımın oğlu ve onlar da aynı küfür, hakaret… Ömrümü boşa kürek çekmişim. Ağlamakla, üzülmekten başka bir şey gelmiyor. Hiç mi sevmemiş? Herkes “Ne yapacaksın?” diyor. Cevap bilmiyorum, onun istediği boşanmak mı, yoksa bekleyip ümit etmek mi… Düşman gibi.

Ben 5 yıldır evliyim. Çocuğumuz olmuyordu. Tüp bebek tedavisiyle bir çocuğumuz oldu. Belki bir çocuğumuz olursa evliliğimiz düzelir diye çabaladım. Ama değişen hiçbir şey yok. Büyükler, eşimin anne, baba ve kız kardeşleri bizim mutsuz olmamız için bir şekilde sebep yaratıyorlar. Ben anlatsam da eşime, kendimi ifade etsem gözünde ben kötüyüm, ben hayatında bir önemi, yeri yokmuşum gibi muamele ediyor. Ve bu gün boşanalım o zaman dedi. Ben yuvam yıkılmasın, eşim bana da değer versin, beni de önemsesin istiyorum. Ne yaparsa her şeyi benden gizli yapmaya çalışıyor. Ailesine emanet ediyor bir takım değerli eşyaları. Sevdiğini söylese bile yaşatmıyor bana, sürekli ailemi kötülüyorsun diyor.

Aslında öyle değil, onların söylediklerini söylüyorum. Bize gelince sırtlarını çeviriyorlar. Yapılan haksızlıkları anlatmaya çalışıyorum, o beni kötülüyor sanıyor. Ben tüp bebek tedavisinde bana hiç hem maddi hem manevi yardım etmediler, bu gün kızları için 4 bin TL saydılar ve biz aynı evde yaşıyoruz. Ve bu kızları dul. Özelde ameliyat oldu fıtıktan. Her şekilde hizmetlerini ederken ben kocam için kötüyüm ve ben de rahatsızım. Sezaryen doğum yaptım ve şişlik var ameliyat yerimde. Bu bugün hastaneye geldim, onu bile yalan yere yaptığımı, gelinlik yapmadığımı söylüyor eşim ve bana kendisi git dedi. Yani bir dediği bir dediğini tutmuyor. Anlaşamıyoruz.

—————–

5 yıllık evliyim. İlk evlendiğimden beri eşim “seni istemiyorum, sevmiyorum” diyor. Ben de başta aile baskısından dolayı ısrar ettim, “ayrılmayalım” dedim. Gel gelelim, 5 yılı aşkın süre boyunca sürekli böyle devam etti. Sevgi istedim, sürekli hakaret ve dayak yedim. Bir oğlum da var. 3 gündür annemlerdeyiz. Adam ne arıyor ne ailesi arıyor. Geçen gün istihareye yattım, “boşanmak hayırlısı mı?” diye. Tuz gördüm rüyamda, acaba anlamı ne?

Allah sıkıntılarını gidersin. Bu gördüğün rüyan ile boşanmak uygun mudur değil midir söyleyemeyiz. Bu kadar uzun ve sıkıntılı bir sürecin sonunda eğer ümidin artık yoksa da yinede güvenilir ve yakın kimselerle istişare et ve sonra Allah’a tevekkül ederek bir karar ver. Bu en doğrusu olur.

Allah kimseyi o duruma getirmesin. Boşamak kolay değil, bir anlık öfkeyle karar verilen şey her zaman zararına olur. Boşanmak istiyorsanız, en azından bir yıl dava açmadan iki taraf da göz göze gelmesin. İyi düşünmekte fayda var.

Karımla 8 yıllık evliyiz, 6.5 yaşında bir oğlumuz var. Evlenmeden önce de yaklaşık 4 yıl sevgili kaldık ve evlendik. Evliliğimiz süresince zaman zaman tartışmalarımız oldu. Her defasında ben seni salaksın diye aldım, her sözümü dinliyordun ama evlenince değiştin diyor. Yine ne derse yapıyorum, en ufak bir konudan kavga çıkarıyor, ben de susuyorum ama bir noktadan sonra cevap vermeye başlıyorum. Eskiden bana cevap vermezdin, susardın filan diyor. 1 kez umreye götürdüm, şimdi 2. kez umrede ve şu an boşanmak istediğini söyledi.

Arkadaşlarının kocalarını methediyor bana. Oysa ki 3 yıldır ev temizliğini bile ben yapıyorum, yerinden kaldırmıyorum. Araba istedi, en iyisini aldım, ehliyet dedi, hemen aldım, telefonu eskidi, hemen yenisini aldım. Her alışverişte kat kat kıyafetler aldım. Benim 2 pantolondan başka pantolonum yokken, onun dolabında aşkı sokacak yer kalmadı. Hatta benim dolabımın yarısını bile işgal etti. Zamanında yaşadığımız kötü kavgaları sürekli açıyor. Durup dururken güzel güzel konuşurken açıyor konuları ve yine kavga başlıyor.

Açma konuları deyince de “Ne yapayım, unutamıyorum” diyor. Aksine ben eşimi çok seviyorum, onsuz bir hayat düşünemiyorum. Çok çaresizim, 15 gün sonra umreden gelecek, ne yapacağım bilmiyorum. Eşimin çoraplarını bile yıkıyorum, ayaklarını bile. Evet farkındayım, ipin ucunu çok kaçırdım ama ne yaptıysam sevdiğimden yaptım. Ayrıca eşim son 1 yıldır benimle birlikte olmak istemiyor, ayda 1 veya 2 kez, o da benim zorumla oluyor ve bir an önce yap, hadi diyor. Hiç istek yok bana karşı. O kadar sıkıntı ediyorum ki kendime, biliyorum bu dert bende ya kanser yapacak ya da başka bir hastalık çıkaracak. Bana bir yol gösterin, çok çaresizim. Başkasının eşime bakması, elini tutması, başkasıyla evlendiğini düşünmek beni çıldırtıyor, onu başkasına yar etmem diyorum, başkasına yar olacağına toprağın ol diye düşünüyorum, sonra dinimiz buna müsaade etmiyor deyip tutuyorum kendimi.

Kendince İslami çok güzel yaşıyor, hep kadınlar hakkında hadis söylüyor. Ben koca hakkı hadislerini söyleyince, “Sen kocamışsın, be onlar ancak peygamberler için söylenmiştir” diyor. Bir kez ayrılık aşamasına geldik, babasının evine gitti, geri getirdim, 6 yıl oldu, halen aynı konuyu her ay açıyor. Bana yardım lütfen, büyü mü yapıldı bilmiyorum. Bursa’da yaşıyorum, lütfen yardım.

Kardeşim,

İslam fıtrat dinidir, işler fıtrata göre yürümediğinde GDOlu ürün gibi insana zarar verir hale gelir. Eğer mesele senin anlattığın gibiyse, çünkü Hz. Ali her iki tarafı dinlemeden hükmeden zulmetmiştir der, mesele çok vahim.

Bir defa şu büyü meselesini aklından çıkar ve Allah’a inanıyor, namaz kılıyorsan kişiye büyünün etki etmesi mümkün değildir. Ben aile danışmanlığı yapıyorum, senin problemin dengeyi kaybetmiş olman. Bu tür bir ilişki marazi bir bağlılıktır. Bu yalnızca kendine eziyet değil eşine de eziyettir. Aslında Firavun’u firavun yapan yalnızca nefsi değil ona bu konuda yardımcı olup Onu ilah tanıyanlardır. Kişi namaz kılmakla, hacca gitmekle müslüman olmaz. Eşinin cinsel ihtiyacını karşılamayan bir kadın nasıl olur da görevini yerine getirmiş olur?

Aynı şekilde sen niye ayaklarını yıkıyor, ev işlerini tutuyorsun. Eğer evin geçimini eşin sağlıyorsa tamam yapabilirsin. Ama evin geçimini sen sağlıyorsan bırak ev işlerini de o yapsın.

Her müftülükte “aile danışmanları” var. Bunlar bedava danışmanlık hizmeti verirler. Eşinle birlikte bir müftülüğe gidip bu konuda danışmanlık alın. Herşeyinizi bu danışmanlarla paylaşıp tavsiye alabilirsiniz.

İNşAllah yaşamınızı fıtrata uygun hale getirirsiniz, selametle..

Barışabildiniz mi, mahkeme ayırdı mı? Siz, sizin gibi aynı aşkı ben de yaşadım. Şimdi eşim boşanma davası açtı, kötü olan her şeyi yazmış ama ben ona sevmekten başka bir şey yapmadım. Eşim boşanmak istiyor, ben istemiyorum.

Ben bayanım senin yaptıklarının aynısını yıllarca yaptım. Üstelik memurum. Eşim çok yoğun çalıştığı için eve zaman ayıramazdı. Maaş kartım elindeydi bana harçlık verirdi. Yorgun diye sesimi çıkartmazdım. Tam 20 sene boyunca. Emekli oldu. Tayin istedik. Gittiğimiz yerde 4 ay sonra ben çalışacağım diye başka şehre gitti. Orada hemen bir bayanla beni aldatmış. Tabi ben sürekli aynı ilgiyi gösteriyorum.bizi kendi çalıştığı yere götürdü. Eşimin davranışları çok değişti. Beni küçük görmeler bana kırıcı konuşmalar giyimime falan laf veriyor. Kırılıyorum

Arkasından özür diliyor. Ben sürekli af ediyorum. Bizi haftada 3 yada 4 yemeğe götürüyor. Harçlığımın miktarını artırdı. Tabi şaşkınlık içindeyim. Böylece 5 sene geçti.yaptıkları davranışlar vicdan rahatlatmakmış. Her şeyi itiraf etti. Şimdi o bayanla yaşıyor. Günümüz kötü. Her umreye yada hacca giden melek hata yapmaz diye bir şey yok. Sonuçta insan. Burada en büyük hata sizin . Ben kendimden biliyorum. İnsana değeri kadar değer verileceğini öğrendim. Eşim bana sürekli sen bana ve aileme değerimizden fazla değer veriyorsun. Bir gün bu değerin altında ezileceksin demişti. Haklı çıktı. Ben Allah rızası için yaptım. Rabbim herşeyi görüyor biliyor.

Hanımınızın davranışlarını inceleyin belki fazla sevgi boğmuş olabilir. Hangi devirdeyiz niçin ayaklarını yıkıyorsun. Hasta olur yıkarsın. Biraz abartmışsın kardeşim. Senin karına karşı ılgın aşk sevgi değil tutku olmuş. Güzelce konuşun neden yaptığını . Yoksa sizin bir hatanızı görmüş olabilir. Ondan dolayı intikam almak için yapıyor olabilir. 25 sene az bir zaman değil. Allah rızası için yuva yıkmayın. Hanımınızın çok samimi oldu akraba arkadaş gibi birilerini araya koyup sebebini öğrenin. Belkide sizden ayak yıkama değil sözle ilgi ve şefkat bekliyor olabilir. Allah yardımcınız olsun.

Merhabalar, bundan 3 yıl önce aşık olup sevdiğime açıldım ve teklifimi kabul etti. 2 yıl kadar sevgili olduk, birbirimizi çok sevdik, inandık, güvendik. Birbirimizden 1 dakika bile ayrı ya da konuşmadan duramayacak kadar büyük bir aşktı. Onun ailesi beni, benim ailem onu istemiyordu. Neticede biz asla pes etmedik, maddi durumumuzda kötü olmasına rağmen bir şekilde evlendik. Her şeyin üstesinden geldik, evlendik ama evlendikten 1 ay sonra ne eşim sevdiğim kişiydi, ne de ben. Her gün kavga, her gün sizinkiler, bizimkiler muhabbeti…

Yuvada hiç huzur yoktu. Kısa süreli ayrıldık, sonra barıştık, pişman olduk ve her şey iyiydi. Bu sefer eşim de yapmaması gereken hataları yapmaya devam etti. Ben de bunaldım, yanlışlar yaptım ve biz artık aylardır ayrıyız. Ama onu çok seviyorum, onunla olmuyor ama onsuz olmuyor. Mahkemede birimiz ayrılmak istiyorum dedi, diğerimiz istemiyorum dedi. Resmi olarak ayrılmadık, bu durum ne olacak böyle? Biraz aydınlatır mısınız beni?

Kardeşim Allah yardımcın olsun. Öncelikle insan oğlunun şöyle bir huyu var ki pek kötü bir huydur. ‘Takıntı’ siz iki insan birbirinizi sevmişsiniz ne güzel, peki siz kendi mutluluğunuzu düşünürken başkalarının mutluluğunu da düşündünüz mü? ‘Ben’ merkezli hayatlarda ne kendinizi ne başkasını mutlu edemezsiniz ”büyük bir aşktı onun ailesi beni benim ailem onu istemiyordu” cümlesinde tüm sorun saklı aslında. Ben hayatım boyunca anne babamın rızasını gönül duasını almadan giriştigim HİÇBİR işte başarılı olamadım , bu isyanın sebebi niye?

Canım kardeşim iş işten geçmiş olaylar yaşanmış ne yaşadıgınızı bir siz bir eşiniz bilir. Burada ki insanlardan ‘şunu yap kesin düzelir’ gibi bir formül bekliyorsanız gerçekten boş bir bekleyiş olur biz ancak size dua ederiz. Çünkü bu durum uçurum kenarında araba tekerleği değiştirmeye benziyor, siz bu evliliği yapmadan önce istişare edecek, ailelerinizi de mutlaka ikna edip dualarınızı alacaktınız. Siz birbiriniz için ailelerinizi feda etmişsiniz . evlendikten sonra da birbiriniz için yaptığınız fedakarlıklar(gereksiz) sevginizin önüne geçmiş.

Allah yardımcınız olsun bol bol dua edin her şeye gücü yeten yalnızca Allahtır. Bizde ancak dua ederiz size

Mrb. Geçmiş olsun. Aynı durum ben de de var. Ne yapsam ikna olmuyor. Biraz sabırlı olup beklemekten başka çare görünmüyor. Denemediğim yol yöntem kalmadı. Telefonlarımı da engelledi.

Kendi haline bırak, onu çok takmadığını göster. o kendiliğinden döner

Üzerine çok düşersen dönmez, sende sevmiyor muş gibi yap arama sorma ozaman düzelir.

Abla anında boşa. Hiç düşünme ben onu seviyorum falan boşver o seni sevdimi? Ailenin evine yerleş daha iyi olursun.

boşanmak istemiyorum, eşim boşanmak istiyor ben istemiyorum, eşim boşanmak istiyor

Yorum yapın